Vous avez cherché: and another thing (Anglais - Turc)

then another thing.
sonra bir şey daha.

that's another thing.
o başka bir şey.

interactivity was another thing.
İnteraktiflik başka bir şeydi.

there's another thing.
başka bir durum daha var.

but there's another thing.
ama başka birşey daha var.

and then another thing opens, you close that.
sonra bir başka şey açılır. sen de onu kaparsın.

here is another thing you can do.
burada yapabileceğiniz bir başka örnek.

now, another thing is the sensory issues.
diğer birşey de duyusal konular.

they don't have another thing they can do.
yapacak başka bir işleri de yok.

another thing i do is i invent stuff.
ayrıca bazı şeyler icat ediyorum.

and another 100 pages later.
100 sayfa kadar sonra,

and this is another, and another.
bu bir diğeri, ve bu da başka bir tanesi.

painting is another thing i can do fairly well.
resim yapma oldukça iyi yapabileceğim başka bir şeydir.

and, another, the third manat?
ey inkarcılar! Şimdi lat, uzza ve bundan başka üçüncüleri olan menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?

juggling is another thing i'm not very good at.
İyi olmadığım bir başka şey hokkabazlıktır.

now, here is another thing which is rather interesting.
aslında, oldukça ilgi çekici başka bir şey daha.

and another is, non-oppositional strategies.
bir diğeri de muhalif olmayan stratejilerdir.

now reincarnation, that's another thing gone -- the afterlife.
ve reenkarnasyon, bu da bozulan sihirlerden biri

and another possibility is a technological possibility.
ve bir başka ihtimalse, teknolojik ihtimaller.

age is another thing when our attitude toward our appearance changes.
yaş, görünüşümüze karşı tutumumuzun değiştiği başka bir olgudur.