Vous avez cherché: ask what you want to ask i give you answer (Anglais - Turc)

what you want to do?
yapmak istediğiniz ne?

don't you want to ask me what i want?
ne istediğimi bana sormak istemiyor musun?

tell us what you want to do.
bize yapmak istediğini söyle.

is that what you want to do?
yapmak istediğiniz bu mu?

here you can define what you want to plot
burada neyi çizmek istediğinizi belirleyebilirsiniz

i don't know what you want to do.
ne yapmak istediğini bilmiyorum.

have you decided what you want to order?
sipariş etmek istediğiniz şeye karar verdiniz mi?

i have no objection to what you want to do.
ne yapmak istediğine itirazım yok.

so ideally what you want to do is a trial.
İdeal olarak yapmak istediğiniz şey bir deney olmalı.

what did you want to be when you were little? do you love what you do?
küçükken ne olmak isterdin? İşini seviyor musun?

you type in what you want, and it gives you the translation.
ne isterseniz yazın, size çevirir.

tell them where to put it, and then just do what you want to do.
onların söylediklerini nereye koyacağınızı söyleyin, ve sadece yapmak istediğinizi yapın.

so they give you a choice of what you want to hear on the other end.
servis size seçenekler sunar diğer taraftan duymak istediklerinizle ilgili.

and what you have to do is, you really have to edit down to what you want to say.
aslında yapmanız gereken söylemek istediğiniz şeyi gerçekten düzenlemek,...

(moses) asked the magicians, "cast down what you want to".
musa onlara "atın, ne atacaksanız" dedi.

so i was like, "maybe you want to ask some of my colleagues that directly."
bu yüzden dedim ki, "belki direkt olarak iş arkadaşlarıma sormak istersiniz."

the world is gonna judge you no matter what you do, so live your life the way you want to..
ne yaparsan yap dünya seni yargılayacak

"if you want to get something, [as a minority], you have to ask for it.
ekonomist abdulla ahmedi, "azınlık olarak bir şey elde etmek istiyorsan, bunun istemen gerekiyor.

and that ability to get others to want what you want, to get the outcomes you want without coercion or payment, is what i call soft power.
ve diğerlerinin sizin istediklerinizi istemesini sağlama becerisine, sizin istediğiniz sonuçları almasına -- tehdit ya da ödeme olmaksızın --, ben "yumuşak güç" diyorum.

i started taking a look as well at different perimeters, because you can choose what you want to pull out from the data.
farklı görüş alanı sınırlarına da bakmaya başladım, çünkü verilerden neyi çekip almak istiyorsanız seçebilirsiniz.