Vous avez cherché: astonish (Anglais - Turc)

and let not their wealth and children astonish you.
malları da evlatları da seni imrendirmesin.

if anything can astonish you, you should surely be astonished at their asking, "what?
eğer onların iman etmemelerine şaşırıyorsan bil ki asıl şaşılacak olan, onların: “Ölüp toprak olduktan sonra biz yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir.

the annual festival, which is almost a quarter century old, continues to astonish visitors from all over europe.
neredeyse çeyrek yüzyıl yaşındaki yıllık festival avrupa'nın dört bir yanından gelen ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor.

and let not their wealth and children astonish you. god wishes to punish them through these in the world, and their souls will depart in a state of disbelief.
malları ve çocukları seni hayrete düşürmesin; allah bunlarla onlara dünyada azabetmek ve canlarının inkarcı olarak çıkmasını ister.

if anything can astonish you, you should surely be astonished at their asking, "what? when we become dust, shall we be created anew?"
(resulüm! kafirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların: "biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?" demeleridir.

say thou: equal are not the foul and the pure, even though the abundance of the foul may astonish thee; wherefore fear allah, ye men of understanding! that haply ye may fare well.
de ki: "helal ile haram, haram şeylerin çokluğundan hoşlansan bile, eşit değildir". ey akıl sahibleri, allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.