Vous avez cherché: badly (Anglais - Turc)

badly
Şer

he behaved badly.
o kötü davrandı.

he treated me badly.
o bana kötü davrandı.

how badly they judge!
ne de kötü hükmediyorlar.

i'm bleeding badly.
benim kötü bir kanamam var.

he burned himself badly.
o kendini kötü bir şekilde yaktı.

he behaved badly to his sons.
o, oğullarına kötü davrandı.

i am badly in need of your help.
fena şekilde yardımınıza ihtiyacım var.

he hasn't done badly, all in all.
o bütün olarak, kötü yapmadı.

all this reflects very badly on the country.
tüm bunlar, ülkeye çok olumsuz olarak yansıyor.

i badly injured myself in the leg, too.
ben de kendimi bacağımdan kötü şekilde yaraladım.

i was badly in need of his help at that time.
o zaman fena halde onun yardımına ihtiyacım vardı.

and i felt badly for not having done a good job.
ve ben de iyi bir iş çıkaramadığım için üzüldüm.

boone is badly wounded and ha'gel is killed.
boone bu kapışmada ağır yaralanmış ve ha'gel öldürülmüştür.

badly injured, he slipped into a coma and later died.
kötü halde yaralanan aleksiç komaya girdi ve sonra da yaşamını yitirdi.

maybe it's actually us that's designed badly.
belki de aslında kötü bir şekilde tasarlayan bizlerizdir.

he is badly off, because his book doesn't sell well.
o oldukça kötü, çünkü kitabı iyi satmıyor.

hundreds of buildings collapsed or were badly damaged in the catastrophe.
depremde bir cok bina çökmüş ya da ağır hasar görmüştü.

and his hands were so badly frostbitten that he had to return to england.
ve elleri o kadar kötü kangren olmuştu ki İngiltere'ye dönmek zorunda kaldı.

during world war ii, most of the buildings were badly damaged or destroyed.
dünya savaşı sırasında buradaki yapıların çoğu büyük hasar gördü ya da yıkıldı.