Vous avez cherché: but i can not do because i have blood (Anglais - Turc)

i can not see you today because i feel ill.
bugün hasta hissettiğimden dolayı seni göremem.

i can't go out because i have a lot of homework.
dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.

i am not going out because i have to clean the house.
dışarı çıkmıyorum çünkü evi temizlemem gerekiyor.

i can not.
yapamam.

i can not choose
ben seçemem

i have to go off because i have an appointment with a friend.
ben çıkmak zorundayım, bir arkadaş ile bir randevum var.

i can not forget you
seni unutamadim

i'm sorry but i can not right now
özür dilerim ama şu anda gelemem

i can not speak turkish
sen nrlsib

i can not come for 3 years
3 yıl için gelemem

because i can speak chinese.
Çünkü Çince konuşabilirim.

i would tell them, "it's because i have to talk tomorrow."
ben de onlara "çünkü yarın konuşmam gerekiyor" diyordum.

unfortunately, i can not speak turkish
maalesef türkçe konuşamam

and everybody says it's because i have a little museum.
herkes bunu benim müzemin küçük olmasına bağlıyor.

because i have three young kids, so that wasn't happening.
Çünkü üç küçük çocuğum var, yani öyle birşey olmayacaktı.

but "companies can not do everything by themselves," cicic said.
ancak ciciç, "şirketlerin her şeyi kendi başlarına yapamayacaklarını" söyledi.

and he says, "but i have become skeptical.
ve o da şöyle diyor; ama ben şüpheci oldum

"i have no intention to resign because i haven't done anything.
geçtiğimiz haftaki komisyon duruşması sonrasında yaptığı açıklamada ivanovski, "İstifa etmeye niyetim yok, çünkü bir şey yapmadım.

and the reason that i do this, it's because i have this fear that we aren't feeling enough as a culture right now.
bunu yapmamın sebebi de, şu anda tam bir kültüre sahipmişiz gibi hissetmediğimizden korkmam.

"i can't say what he should do, but i can say what i would do.
dini lider, "ne yapması gerektiğini söyleyemem fakat ben ne yapardım, onu söyleyebilirim.