Vous avez cherché: confused (Anglais - Turc)

confused
konfüzyon

i am confused.
kafam karıştı.

"i was confused.
kostiç, "kafam karışmıştı.

names are confused.
isimler karıştı

i'm all confused.
tamamen kafam karıştı.

tom is completely confused.
tom tamamen kafası karışık.

confused, aspiring pacifists.
kafası karışmış, hevesli barış meraklısı

i'm a bit confused.
biraz kafam karıştı.

i think tom is confused.
sanırım tom'un kafası karışmış.

of course, they were confused.
kafaları karışmıştı tabii.

i was confused by her expression.
onun ifadesi tarafından kafam karıştı.

i was very confused by his questions.
onun sorularıyla kafam çok karıştı.

tom was confused by mary's question.
tom mary'nin sorusuyla kafası karıştı.

i was awfully confused by his question.
onun sorusuyla kafam son derece karıştı.

turks confused by sensational ergenekon probe
sansasyonel ergenekon soruşturması türk halkının kafasını karıştırdı

i think you're a little confused.
galiba senin biraz aklın karışmış.

he leaves, a little confused and disappointed.
kafası karışmış ve hayalkırıklığına uğramış bir şekilde uzaklaşır.

and yet they are confused about a new creation.
doğrusu, onlar yeni bir yaratılıştan şüphe içindedirler.

:"not to be confused with homi k. bhabha".
:"not to be confused with homi k. bhabha".

people here get very confused about what a punishment is.
buradakiler cezalandırmanın ne olduğu konusunda biraz şaşırmış durumdalar.