Vous avez cherché: dark skinned (Anglais - Turc)

she is dark-skinned.
o koyu tenlidir.

dark
koyu

dark blue
koyu mavi

eet - dark
eet - koyu

dark magenta
koyu mor

dark green.
bu cennetler koyu yeşildirler.

dark-brown
kahverengi

dark-green.
yemyeşildirler.

and i imagined him to be tall, dark-skinned.
ve ben, onu uzun boylu, esmer tenli biri olarak hayal ettim.

he's a south asian -- very dark-skinned south asian.
kendisi bir güney asyalı'ydı- çok esmer tenli bir güney asyalı.

g.e.t. - dark
g.e.t. - koyu

violence prevails in chilapa: forced disappearances and skinned bodies
chilapa'da şiddet devam ediyor: ortadan kaybolmalar ve derisi yüzülmüş cesetler.

===design===reptile was originally depicted as a tall, muscular, light-skinned humanoid.
== tasarımı ==reptile başlangıçta uzun, kaslı ve açık tenli bir humanoid olarak betimlendi.

i came home crying, and one of my aunts explained that we are different because we come from the country called india, where the sun always shines, and that's why we are dark-skinned.
eve ağlayarak gelirdim. teyzem, güneşin daima parladığı, hindistan adında bir ülkeden geldiğimiz için koyu tenli olduğumuzu ve bu yüzden farklı olduğumuzu anlattı.

* c. michael hogan (2008) "rough-skinned newt (taricha granulosa)", globaltwitcher, ed.
* c. michael hogan (2008) "rough-skinned newt (taricha granulosa)", globaltwitcher, ed.