Vous avez cherché: dependent (Anglais - Turc)

dependent
bağımlı

dependent file
bağımlı dosya

dependent client
bağımlı istemci

~trace dependent
sonrakinin izini sil

agriculture dependent industry
tarıma dayalı sanayi

cursor-dependent scrolling
imlece bağımlı kaydırma

dependent and independent variables
bağımlı ve bağımsız değişkenler

we are dependent on each other.
biz birbirimize bağlıyız.

our trip is dependent on the weather.
gezimiz havaya bağlı.

don't be too dependent on others.
başkalarına çok bağımlı olmayın.

a minor is dependent on his parents.
ergin olmayan biri ebeveynlerine bağlıdır.

the meaning of web 2.0 is role dependent.
ve de web 2.0 zamanında ortaya çıkan yeni siteler.

he was no longer dependent on his parents.
o artık ebeveynlerine bağlı değil.

she does not want to be dependent on her parents.
anne-babasına bağımlı olmak istemiyor.

list of sovereign states and dependent territories in europe
avrupa ülkeleri listesi

managed support for power-dependent network technologies.
güce bağımlı ağ teknolojileri için yönetilen destek.

and again, it's not an age-dependent thing.
sonunda da bir kilisede indiana jones ile evlenir.

money-losing bih oil industry dependent on foreign firms
zarardaki bh petrol sektörü yabancı firmalara bağlı durumda

the economy of the island is dependent on the fishing industry.
adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.

farming in egypt was dependent on the cycle of the nile river.
mısır'da tarım, nil'in döngüsüne bağımlıydı.