Vous avez cherché: disappear (Anglais - Turc)

disappear
yok olma

this is "disappear."
"kaybolma".

just don't disappear.
sadece gözden kaybolma.

the snow will soon disappear.
kar yakında kaybolacak.

bad experiences quickly disappear.
kötü deneyimler çabucak kaybolur.

if they disappear, so do we.
eğer yok olurlarsa, biz de yok oluruz.

the proscenium line can also disappear.
sahne önü çizgisi de kaldırılabilir.

but the noise didn't disappear.
ama sesler yokolmadı

they can disappear and escape bullets.
kaybolabilirler ve kurşunları yok edebiliyorlar.

if they disappear, all of that goes away.
eğer onlar yok olursa bunların hepsi de uzaklara gider.

all the grayed-out species disappear.
bütün gri türler kayboluyor.

problems become puzzles and obstacles disappear.
problemler bulmacalara dönüşüyor ve engeller gözden kayboluyor.

my desire to disappear was still very powerful.
kaybolma arzum halâ çok güçlüydü.

he cautioned that catholics may disappear altogether from rs.
puljiç, katoliklerin sc'den hepten gidebilecekleri konusunda uyardı.

if they disappear, whole ecosystems in africa disappear.
eğer onlar yok olursa... ...afrika'daki bütün ekosistem yok olur.

ten percent of americans don't disappear every year.
amerikalıların yüzde 10'u her yıl yok olmuyor.

and thirdly, how does life make things disappear into systems?
ve üçüncü olarak, yaşam "şeyleri" nasıl sistemlerin içinde gözden kaybediyor?

but watch what happens when we make some of them disappear. right.
ama bazılarını aradan çıkarttığımızda ne olduğuna bakın. evet.

you have to line up the figures on the blocks to get them to disappear.
İki resim arasındaki farkı bulun.

but when it set, he said, "i like not those that disappear."
batınca, "ben batanları sevmem," dedi.