Vous avez cherché: enforce (Anglais - Turc)

enforce
türk polis teşkilatı

enforce limits
sınırları zorla

enforce referential integrity
bilgi tutarlılığına zorla

enforce strict iso compliance
iso standartlarına mutlak uyum gözetmeye zorla

the laws were very difficult to enforce.
yasaları uygulamak çok zordu.

to enforce standards and to encourage innovation
standartları zorlamak, yeniliklerin cesaretlendirilmesi

article 86 into its own legislation and enforce.
madde 86 tarafından kendi yasalarına dahil edilir ve uygulanır.

and so we have to enforce, but without force.
ve zorlamak zorundayız, zor kullanmadan.

its prime responsibility is to enforce educational legislation.
bakanlýðýn, okul öncesi eðitim, temel eðitim, genel,

and allah is full of strength, able to enforce his will.
allah güçlüdür, mutlak galiptir.

"we need to force people to behave and enforce the law.
setimes'a konuşan bakouris, "İnsanları dürüst olmaya zorlamalı ve yasayı uygulamalıyız.

for thy lord - he is the strong one, and able to enforce his will.
doğrusu rabbin pek kuvvetli ve güçlüdür.

rs officials claimed that they were not obliged to accept or enforce his decisions.
sc'li yetkililer inzko'nun aldığı kararları kabul etmek veya uygulamak zorunda olmadıklarını ileri sürmüşlerdi.

the alliance agreed tuesday to launch an operation to enforce the un arms embargo.
İttifak, salı günkü oturumda bm silah ambargosunun uygulanması için operasyon başlatılmasına karar verdi

the ec has often faced tough challenges in getting member states to enforce eu laws.
ak, üye devletlerin ab yasalarını yürürlüğe koymasını sağlama konusunda sık sık zorluklarla karşı karşıya kalıyor.

enforce parameter and data memory integrity by use of protective and/or corrective methods.
koruyucu ve/veya düzeltme yöntemlerinin kullanımı ile parametre ve veri bellek bütünlüğünü uygulayın.

musliu agreed, arguing it is up to judges and prosecutors to enforce professional standards of conduct.
musliu de buna katılarak, mesleki ahlak standartlarını uygulamanın yargıç ve savcılara bağlı olduğunu savundu.

firms may be willing to pay taxes to a state that can enforce laws or at least enforce them better.
Şirketler, yasaları uygulanabilir kılan ya da en azından daha iyi uygulanmasını sağlayacak bir devlete vergi ödemeye yanaşabilir.

"i note with gratitude your government's stated intent to enforce those sanctions."
hükümetinizin, söz konusu yaptırımların uygulanması yönünde açık bir şekilde ortaya koyduğu niyetini memnuniyetle karşılıyorum", dedi.

such reactions show how difficult it can be to enforce rule of law amid the ongoing political dispute over kosovo's independence.
bu tür tepkiler, kosova'nın bağımsızlığı konusunda devam eden siyasi anlaşmazlık ortamında hukuk düzenini uygulamanın ne kadar zor olabileceğini gösteriyor.