Vous avez cherché: eventually (Anglais - Turc)

everyone dies eventually.
herkes sonunda ölür.

eventually, she succeeded.
sonunda başardı.

voting eventually resumed.
oylamaya sonra devam edildi.

eventually... they fall in love.
bazı televizyon dizileri de romantik komedi olarak sınıflandırılabilir.

my plan was eventually adopted.
benim planım sonunda kabul edildi.

eventually, he changed his mind.
sonunda fikrini değiştirdi.

"eventually people will understand.
Çoğunluk henüz doğrudan etkilenmiş değil." diyen eken şöyle devam ediyor: "İnsanlar zamanla anlayacak.

a compromise was eventually reached.
sonuç olarak hükümet konu hakkında uzlaşma sağlamayı başardı.

eventually, a solution was found.
sonunda ise bir çözüm yolu bulunmuş.

eventually it is we who inherited them.
(onlara) varis olanlar biziz.

and eventually, you saturate the population.
nüfusun büyük kısmına yayılınca doygunluğa ulaşıyor.

i know you'll find happiness eventually.
er ya da geç mutluluğu bulacağını biliyorum.

everything eventually gets easier with practice.
uygulama ile her şey sonunda daha kolay olur.

eventually, he forgot about the incident.
sonunda, olayı unuttu.

eventually hired myself out as a designer.
sonunda kendimi bir tasarımcı olarak işe aldım.

nevertheless, he did eventually become a pastor.
yine de, sonunda bir papaz oldu.

and, eventually, we became interested in emotions.
ve, sonunda, duygular ilgimizi çekti.

even that, she says, eventually became "boring".
bunların bile zamanla "sıkıcı" gelmeye başladığını söylüyor.

eventually, the senate granted him a substantial subsidy.
sonunda, senato kendisine önemli bir sübvansiyon verdi.

this energy is eventually released through nuclear decay.
bu enerjiye nükleer enerji veya atom enerjİsİ denir.