Vous avez cherché: experimenter (Anglais - Turc)

the experimenter says, "don't worry, i will be responsible.
deneyci diyor ki "merak etme, ben sorumluyum.

and here's how it works. suppose i'm the experimenter.
gelelim nasıl bir şey olduğuna. diyelim ki ben deneyi yapan kişiyim.

and the experimenter said, "if you've finished everything, go home.
ve deneyci, "herşeyi bitirdiysen, gidebilirsin" dedi.

he told the experimenter to do this, to try putting it out onto the other location.
deney sorumlusuna bunu yapmasını söyledi onu başka bir yere koymasını.

they can have one marshmallow now. but if they wait until the experimenter comes back, they can have two.
Şimdi isterlerse sadece bir lokum alabilirler. ama deneyci gelene kadar beklerlerse, iki tane alabilecekler.

the remote collaborator was an experimenter from our group who used one of three different technologies to interact with the participants.
uzaktaki işbirlikçimiz bizim grubumuzdan birisiydi ve katılımcılarla iletişime geçmek için üç farklı teknolojiyi kullandılar.

there's this waiting hand from a human experimenter, and mayday quickly figures out, apparently the human wants this.
burada deneyi yapan birinin bekleyen elini görüyorsunuz ve mayday hızlı bir şekilde, bu kişinin bunu istediğini anlıyor.

designer john maeda talks about his path from a seattle tofu factory to the rhode island school of design, where he became president in 2008. maeda, a tireless experimenter and a witty observer, explores the crucial moment when design met computers.
tasarımcı john maeda seattle'daki tofu fabrikasından 2008 yılında başkanı olduğu rhode island tasarım okulu'na giden yolu anlatıyor. yorulmak bilmez bir deneyimci ve nüktedan bir gözlemci olan maeda, tasarımın bilgisayarlarla karşılaştığı hayati anı araştırıyor.

"one of the contrasts between the two men was that newton was primarily a pioneer in mathematical analysis and its applications as well as optical experimentation, while hooke was a creative experimenter of such great range, that it is not surprising to find that he left some of his ideas, such as those about gravitation, undeveloped.
İki adam arasındaki zıtlıklardan birisi de newton, matematiksel analizler ve uygulamalarında olduğu kadar optik araştırmalarında de bir öncüyken, hooke, büyük kapsamda yaratıcı bir araştırmacıydı, geliştirilmemiş yer çekimi gibi hooke’un bazı fikirleri geride bıraktığını öğrenmek hiç de şaşırtıcı değil.