Vous avez cherché: faulty (Anglais - Turc)

faulty
hatalı üretim

graphics load faulty
grafik yüklemede hata

> cock may be faulty.
> musluk arızalı olabilir.

lo! thou art of the faulty.
doğrusu sen günahkarlardan oldun."

faulty print on the label
etikette hatalı baskı

> radian may be faulty.
> radyan arızalı olabilir.

product suspected to be faulty:
hatalı olduğundan şüphe edilen ürün:

cancel the faulty one with a single line
hatalı olanı tek çizgiyle iptal edin

faulty print on the box and package insert
kutu, prospektüs te hatalı baskı

faulty electrical wiring may have caused the fire.
yangının elektrik kontağından çıktığı sanılıyor.

faulty cpu behavior due to insufficient power supply
yetersiz güç kaynağından dolayı hatalı cpu davranışı.

even if the filter sterilization is faulty, it is used
filtre sterilizasyonunun başarısız olduğu halde kullanılması

data analysis of rate of waste (faulty products)
fire oranları(hatalı ürünler) veri analizi

İzfaŞ is not responsible for faulty and incomplete distribution.
hatalı ve eksik dağıtımdan İzfaŞ sorumlu değildir .

officials say a faulty boiler likely caused the blast.
yetkililer, patlamaya kalorifer kazanındaki bir arızanın yol açtığını açıkladılar.

internal disturbance due to rf activity leads to faulty rate response
rf etkinliğinden dolayı dahili bozulma hatalı hız yanıtına neden olmaktadır.

and the first story is called "the faulty switch."
ve ilk hikayenin adı "bozuk elektrik düğmesi".

no, the sound's not faulty -- righting writing wrongs.
hayır, seste hata yok -- yazım yanlışlarını düzeltme.

there are incorrect, defective, faulty and foreign matter in the box.
kutuda yanlış, bozuk hatalı ürün, yabancı madde var

it has been concluded that the machine with faulty printing is the defective machine.
hatalı baskı yapılan makinenin ayıplı makine olduğu kanaatine varılmıştır.