Vous avez cherché: good working relationship (Anglais - Turc)

she eventually formed a lasting working relationship with liz rose.
en sonunda liz rose ile kalıcı bir iş ilişkisi kurdu.

he developed a close working relationship with wolfgang k. h. panofsky at stanford.
way stanford'da wolfgang kh panofsky ile yakın bir çalışma ilişkisi içerisine girdi.

we have, actually, a pretty good working definition of complexity.
aslında karmaşıklığın gayet işe yarayan bir tanımlaması var.

he denied that the labour party was a wing of the liberal party but saw merit in a working relationship.
1893'te bağımsız İşçi partisi ("independent labour party") kuruldu ve bir kitle hareketi hüviyeti kazandı.

it actually is a very good working sub -- that’s what it was designed for.
aslında çok iyi bir çalışan denizaltı, ve bu sebeple üretildi zaten.

although the two have had a working relationship in the past, this was the first time they met while serving in their current posts.
İkili geçmişte bir çalışma ilişkisine sahip olsa da, şu anki görevlerinde ilk defa bir araya geldiler.

the amazing thing about the cell is that it actually does maintain a fairly stable working relationship with other cells, but we don't know why.
hücre ile ilgili muhteşem olan şey diğer hücrelerle gayet kararlı bir çalışma ilişkisi sürdürmesidir. ama nedenini bilmiyoruz.

because this good will is unconsciously picked up by other people, and it creates trust, and trust creates a lot of good working relationships.
bu iyi niyetiniz farkında olmadan diğer insanlar tarafından anlaşılacaktır ve güven yaratacaktır, ve güven iyi çalışma ilişkileri oluşturur.

setimes: how will dodik's move to present a criminal report against principal deputy high representative raffi gregorian impact your working relationship with the rs prime minister?
setimes: dodik’in, baş yüksek temsilci yardımcısı raffi gregorian hakkında bir suç raporu sunması, sc başbakanı ile olan çalışma ilişkinizi nasıl etkileyecek?

eminem purchased the effigy studio in ferndale, michigan, in 2007, and ended his working relationship with much of his former production team of the 54 sound recording studio, including the bass brothers.
eminem 2007'de, bass brothers'ın da bünyesinde bulunduğu 54 sound ekibinin kayıt stüdyosuyla ilişkisini sonlandırdı ve ferndale, michigan'daki effigy studio'yu satın aldı.

=== international organizations ===in addition to the un and unesco, uea also has consultative relations with unicef and the council of europe, and a general working relationship with the organization of american states.
=== uluslararası organizasyonlar ===un ve unesco'ya ilave olarak, uea'nın ayrıca unicef ve avrupa konseyi ilişkileri bulunmaktadır, ayrıca amerika Ülkeleri organizasyonu ile genel çalışma ilişkileri bulunmaktadır.

he said he came to ankara both to congratulate his counterpart personally, as well as to reaffirm the us military's commitment to strengthening its "already close working relationship" with the turkish armed forces.
mullen, ankara'ya hem meslektaşını şahsen kutlamak, hem de amerikan ordusunun, türk silahlı kuvvetleri ile "zaten yakın olan çalışma ilişkisini" daha da güçlendirme konusundaki kararlılığını yinelemek için geldiğini belirtti.

noting that ship owners are required to maintain equipment in good working condition, she called for co-operation with inspectors and urged that special attention be paid to ship elements that have failed inspections and led to detentions.
gemi işletmecilerinin donanımlarını iyi durumda tutmaları gereğine işaret eden kriliç, müfettişlerle işbirliği ve teftişlerden geçemeyerek alıkonmalara yol açan gemi elemanlarına özel ilgi çağrısında bulundu.

hale argues the turkish state has spent the last years cultivating a working relationship with syrian president bashar al-assad, and turning against him now would create difficulties, particularly since it is unclear that he'll be leaving office any time soon.
hale, türk devletinin son yıllarını suriye cumhurbaşkanı beşar esad ile bir çalışma ilişkisi kurmaya harcadığını ve şimdi ona sırt çevirmenin, özellikle de yakın bir zamanda görevi bırakıp bırakmayacağı belirsiz olduğu için, güçlükler yaratacağını savunuyor.

dyesol has also entered working relationships with merck, umicore, csiro, japanese ministry of economy and trade, singapore aerospace manufacturing and a joint venture with timo korea (dyesol-timo).
ayrıca duysal merck, umicore, csiro ve japonya ekonomi ve ticaret baknlığı ile iş ilişkilerine girdi ve timo korea (dyesol-timo)ie ventula’ya katıldı.