Vous avez cherché: happy birthday wish you all the love be happy (Anglais - Turc)

wish you a very happy birthday parag
ನಿಮಗೆ ಜನ್ಮದಿನದ ಶುಭಾಶಯಗಳು

i miss you all the time.
seni her zaman özlüyorum.

he lies to you all the time.
o her zaman sana yalan söylüyor.

i think of you all the time.
sürekli seni düşünüyorum.

i love you all the more for your faults.
hatalarına rağmen seni gittikçe daha çok seviyorum.

i wish you all the best of luck in maintaining that balance in your future endeavors.
gelecekteki uğraşlarınızda bu dengeyi korumanız için bol şans dilerim.

fear him who has given you all the things you know.
"bildiğiniz her şeyi size vereni dinleyin."

for i have not shunned to declare unto you all the counsel of god.
tanrının isteğini size tam olarak bildirmekten çekinmedim.

all tom wanted was to find a woman who would accept all the love he had to give.
tom'un bütün istediği onun vermek zorunda olduğu tüm aşkı kabul edecek bir kadın bulmaktı.

for the closing thought, i want to take you all the way back to my parents coming to canada.
kapanış için, sizleri ailemin kanada'ya gelişine geri götürmek istiyorum.

fight all the polytheists, just as they fight you all, and know that allah is with the godwary.
ama putperestler sizinle toptan savaşırlarsa siz de onlarla toptan savaşın. bilesiniz ki allah erdemli davrananların yanındadır.

this is the fee for the project report, and we will give you all the details," and they gave.
"tamam, bu da proje raporu için ücretimiz ve size her türlü detayı vereceğiz" dediler ve verdiler.

(muhammad), we tell you all the stories of the messengers which will strengthen your heart.
günlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız.

voice: i think you got your birthday wish. mt: and that actually leaves me with the last, and most important card of all: the one with this very significant mark on it.
ses: sanırım doğumgünü dileğin yerine geldi. mt: ve bu aslında bana en son ve en önemli kartı bırakıyor: üzerinde bu hayli belirgin işareti olan.

just think, even when it's cloudy outside, these kind of events are happening in the sky above you all the time.
düşünsenize bulutlu bir havada bile gökyüzünde bu tarz olaylar sürekli olmakta.

i'm going to try and save you all the time and all the money and go through it in the next three minutes, so bear with me.
tüm zamanınızı ve paranızı korumaya çalışacağım ve önümüzdeki üç dakikada onları gözden geçireceğim, o yüzden bana katlanın.

actually, we're not going to have to talk, we're just going to show you all the slides and remain silent.
aslında bundan sonra konuşmamız gereksiz, size sadece bazı slaytları üzerinde konuşmaksızın göstereceğiz.

"it is up to albania to do its fundamental homework as it is your own country and we can only support you all the way," figel said.
komiser, "temel ev ödevini yapıp yapmamak arnavutluk'a kalmış, çünkü bu sizin kendi ülkeniz ve biz ancak ona bu yolda destek verebiliriz." dedi.

so to you all, the women of tedwomen, the men of tedwomen, the global audiences of tedwomen, thank you for letting me present my idea about the conscience of television.
hepinize, tedwomen'in saygıdeğer hanımefendilerine ve beyefendilerine ve küresel ölçekteki takipçilerine bana burada televizyonun vicdanıyla ilgili fikirlerimi sunmaya imkan verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

and we relate to you all the accounts of noble messengers, in order to steady your heart with it; and in this the truth has come to you, and for the muslims a preaching and advice.
peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.