Vous avez cherché: he is engaged in export (Anglais - Turc)

he is engaged in selling cars.
o, araba satışı ile uğraşıyor.

he is engaged in foreign trade.
o dış ticaretle ilgileniyor.

he engaged in agriculture.
o,tarımla uğraşıyordu.

every day he is engaged in some work.
o her gün kesintisiz kontrol etmektedir.

she is engaged in social work.
o, sosyal hizmetler ile uğraşmaktadır.

muftag engaged in
muftagi

she is engaged in writing letters.
o, mektupları yazmakla meşguldü.

he knows well what you are engaged in.
(ben cezamı çekmeye hazırım. siz rahat olun).

jill is engaged to jack.
jill jack'le nişanlıdır.

my brother is engaged in cancer research.
erkek kardeşim kanser araştırması ile ilgileniyor.

"we are engaged in discussions.
kıbrıs rum cumhurbaşkanı basın mensuplarına, "müzakerelere bağlıyız.

he is god.
allah'tır gerçek İlah!

i am engaged in a new business.
yeni bir işle meşgulüm.

he is idiot
o aptal.

he is antisocial.
o antisosyaldır.

he is showing-
gösteriyor-

but i'm not engaged in doing that.
ama borsalarla ilgilenmiyorum.

no thumbnail existed in export file for %1
% 1 için aktarma dosyasında küçük resim yok

tom is engaged to mary's younger sister.
tom mary'nin küçük kız kardeşi ile nişanlıdır.

they're deeply engaged in making teaching better.
Öğretmenleri iyileştirmeye derinden bağlılar.