Vous avez cherché: he is now playing tennis on the court (Anglais - Turc)

he is now playing tennis on the court.
o şimdi kortta tenis oynuyor.

he is fond of playing tennis.
o, tenis oynamaya düşkün.

he is now on the way to recovery.
o şimdi iyileşme yolunda.

he is now at the desk.
o şimdi masada.

he is always on the go.
o her zaman aktif.

he is lying on the bench.
o, bankta uzanıyor.

he is an authority on the humanities.
beşeri bilimlerde bir otoritedir.

he is now in the prime of manhood.
o, şimdi erkekliğinin en güzel çağında.

and if he is of those on the right hand,
eğer kutlu, uğurlu kişilerdense,

and if he is of those on the right, –
eğer ashab-ı yeminden ise “selâm sana ashab-ı yeminden!” denilecek. [41,30-32]

he is now a naturalized citizen of the united states.
Örümcek adam 2 filminde de ufak bir rolde gözükmüştür.

he is now in the hospital and his life is in the balance.
o, şimdi hastanede ve onun hayatı kritik.

he is now a senior at harvard.
o, harvard'da son sınıf öğrencisi.

he is now in a very difficult situation.
o şimdi çok zor bir durumda.

two ethnic albanian judges on the court promptly resigned in protest.
mahkemede görevli iki etnik arnavut hakim kararı protesto etmek üzere istifa etti.

he is now almost as tall as his father.
Şimdi neredeyse babası kadar uzun.

he is now almost as tall as his father is.
o, şimdi neredeyse babası kadar uzundur.

he is now setting things in order in his room.
o, şimdi odasındaki şeyleri düzenliyor.

he is now looking for a bigger house to live in.
o şimdi yaşamak için daha büyük bir ev arıyor.

authorities do not know where he is now, ljajic added.
ljajiç, yetkililerin zanının şu anki yerini bilmediklerini de sözlerine ekledi.