Vous avez cherché: he said that i must go (Anglais - Turc)

he said that i must go.
o, gitmem gerektiğini söyledi.

he said that i must go there.
o, oraya gitmem gerektiğini söyledi.

he insisted, "i must go."
benim gitmem için israr etti,

i must go back.
geri gitmeliyim.

he said that you had better go.
gitmenin iyi olacağını söyledi.

i must go alone.
yalnız gitmeliyim.

he said that he must see the manager.
müdürü görmesi gerektiğini söyledi.

i must go and find tom.
gidip tom'u bulmalıyım.

he said that he must finish the work by noon.
Öğleye kadar işi bitirmek zorunda olduğunu söyledi.

either tom or i must go.
ya tom ya da ben gitmeliyim.

everyone said that i was wrong.
herkes hatalı olduğumu söyledi.

he said that he wanted some money.
o biraz para istediğini söyledi.

and he said, "that's convenient."
dedi ki, "İyiymiş."

he said that everything would turn out well.
her şeyin iyi sonuçlanacağını söyledi.

and i said, that i got to write it.
onu yazmak zorunda olmam derdim.

he said, ‘that is what we were after!’
(musa) dedi ki: "bizim de aradığımız buydu."

he said that he had left his wallet at home.
cüzdanını evde bıraktığını söyledi.

i said that i could, not that i would.
yapabileceğimi söyledim, yapacağımı değil.

he said that he had arrived there that morning.
o sabah oraya geldiğini söyledi.

he said that he had met her, which was a lie.
onunla karşılaştığını söyledi, bu bir yalandı.