Vous avez cherché: i'm telling you to stop (Anglais - Turc)

i'm telling you to shut up.
Çeneni kapatmanı söylüyorum.

i'm not telling you.
sana söylemiyorum.

i'm not telling you to go alone.
sana yalnız git demiyorum.

i'm telling you the truth.
ben sana gerçeği söylüyorum.

i'm telling you, it's there!
size söylüyorum, orada!

i'm telling you, i'm not going.
sana söylüyorum,gitmiyorum.

i'm telling the truth.
gerçeği söylüyorum.

i'm telling you where i need your help.
size yardımınıza nerde ihtiyacım olduğunu söylüyorum.

i need you to stop talking.
konuşmayı durdurmanı istiyorum.

are you telling me to stop?
bana durmamı mı söylüyorsun?

i had to stop.
durdurmak zorunda kaldım.

and i'm telling you, it's not even close.
ve size şunu diyorum, birbirleri ile alakaları yok.

i advise you to stop smoking.
sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.

i'm telling you a story today about play.
bugün sizlere oyun hakkında bir hikaye anlatıyorum.

i had to stop tom.
tom'u durdurmak zorunda kaldım.

i swear i'm telling the truth.
gerçeği söylediğime yemin ederim.

i don't want to stop.
durdurmak istemiyorum.

i'm telling you that there are many dimensions of development.
ben size gelişmenin pek çok boyutu olduğunu anlatıyorum.

and this is why i'm telling you this: civil society rose to the occasion.
ve size bunu anlatmamın nedeni de bu; sivil toplum kendini gösterdi.

i won't be able to stop.
duramayacağım.