Vous avez cherché: i can't stop myself (Anglais - Turc)

i can't stop.
duramıyorum.

i can't stop her.
onu durduramam.

i can't do it by myself.
bunu tek başıma yapamam.

i can't make tom stop.
tom'u durduramam.

i can't bring myself to do that.
onu yapmak için kendimi ikna edemiyorum.

i can't stop my nosebleed.
burun kanamamı durduramıyorum.

i can't eat.
yiyemem.

i can't bring myself to eat anything.
bir şey yiyesim gelmiyor.

i can't stop thinking of you
seni düşünmeden edemiyorum

i can't stop this from happening.
ama bu olanı engelleyemiyorum.

i can't express myself in english very well.
İngilizcede kendimi çok iyi ifade edemem.

he can't stop her.
o onu durduramaz.

i can't bring myself to do such a thing.
böyle bir şey yapmak için kendimi ikna edemem.

it's so noisy here i can't hear myself think.
burası o kadar gürültülü ki kendi düşündüğümü duyamıyorum.

i'm afraid i can't make myself understood in french.
maalesef kendimi fransızca ifade edemiyorum.

tom can swim, but i can't.
tom yüzebilir fakat ben yüzemem.

i can't express myself in french as well as i'd like to.
fransızcada kendimi istediğim kadar iyi ifade edemiyorum.

i can't stop thinking about the stolen money.
Çalınan parayı düşünmemek elimde değil.

the text says "you can't stop time...
the text says "you can't stop time...

i can't run as fast as he can.
ben onun kadar hızlı koşamam.