Vous avez cherché: i have no time (Anglais - Turc)

i have no time.
benim zamanım yok.

i have no time to read.
okuyacak zamanım yok.

i have no idea
hiçbir fikrim yok

i have no home.
evim yok.

"i have no hope.
hiç umudum yok.

i have no tomatoes
hiç domatesim yok

i have no appetite.
hiç iştahım yok.

i have no more time to talk with you.
seninle konuşmak için daha fazla zamanım yok.

i have no comment yet.
henüz yorumum yok.

i have no self-esteem.
kendime saygı duymuyorum.

i have no time to engage in gossip.
dedikodu ile meşgul olcak zamanım yok

i have no other choice
başka çarem de yok

i have no money with me.
yanımda para yok.

i am so busy that i have no time to read.
o kadar meşgulüm ki okumak için zamanım yok.

i am so busy that i have no time to spare.
o kadar meşgulüm ki ayıracak zamanım yok.

i have no future here," she said.
burada hiçbir geleceğim yok." diyor, moudatsaki.

i have no idea where he lives.
onun nerede yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.

i'm afraid i have no choice.
korkarım ki seçeneğim yok.

greece's youth: 'i have no hope'
yunan gençleri umutsuz

“if you judge people, you have no time to love them”
“İnsanları sürekli yargılarsan onları sevmek için zaman bulamazsın..”