Vous avez cherché: i have not done my dinner yet (Anglais - Turc)

i have not finished my homework yet.
ev ödevimi henüz bitirmedim.

i have already done my work.
ben zaten işimi yaptım.

should i have not done that?
bunu yapmamalı mıydım?

i have already done my homework.
ev ödevimi zaten yaptım.

i have not yet finished my supper.
akşam yemeğimi henüz bitirmedim.

i have not forgotten.
ben unutmadım.

i have not understood-
anlamadım-

i have not changed that.
bunu değiştirmiş olmuyorum.

i'll come when i have done my homework.
ev ödevimi yaptığımda, geleceğim.

i have not checked at all
hiç kontrol etmedim

i have not been around much.
Çevrede fazla bulunmadım.

i have not forgotten i love you
seni unutmadim

i have not been to new zealand.
yeni zelanda'da bulunmadım.

"i have done my part, now it is time for others.
bu, siyasetin ve yaşamın kuralıdır."

i have not been busy since yesterday.
ben dünden beri meşgul değilim.

i have not been there. i wonder.
gitmediğim, merak ettiğim için.

and i will do in thee that which i have not done, and whereunto i will not do any more the like, because of all thine abominations.
yaptığınız bütün iğrençlikler yüzünden önceden yapmadığımı, bir daha yapmayacağımı size yapacağım.

and moses said, hereby ye shall know that the lord hath sent me to do all these works; for i have not done them of mine own mind.
musa şöyle dedi: ‹‹bütün bunları yapmam için rabbin beni gönderdiğini, kendiliğimden bir şey yapmadığımı şuradan anlayacaksınız:

those who slander believing men and women for what they have not done, will bear the burden of calumny and clear iniquity.
kadın ve erkek, inananlara, yapmadıkları suçlar yüzünden eziyet edenler, pek büyük bir yalan ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.

"although the writers of the memorandum had no malicious responses, they also have not done a preliminary assessment of the entire situation.
kehaya, "mutabakat anlaşmasını hazırlayanların art niyetli tepkileri olmasa da, genel durumun bir ön değerlendirmesini de yapmamışlar.