Vous avez cherché: i have red colour (Anglais - Turc)

i have red eyes.
kırmızı gözlerim var.

yes i have
evet bir müşterim var

i have cash.
nakitim var.

i have faith
imanim

i have allergies.
allerjilerim var.

what do i have?
neye sahibim.

i have done evil.'
kuşkusuz, ben zalimlerden oldum."

i have good endurance ..
ben iyi dayanma güçüm var..

i have another sister.
benim başka bir kız kardeşim var.

i have tom's address.
tom'un adresine sahibim.

the red colour in ours is the blood of our martyrs.
bizdeki kırmızı şehitlerimizin kanı.

to retain the red colour it is necessary to add vinegar or acidic fruit to the pot.
kırmızı rengi muhafaza için içine sirke ya da asitli bir meyve konulmalıdır.

the phase conductors for the single phase cable shall be insulated with red colour for ease of identification.
tek faz kablosu için faz iletkenleri, kolay tanımlanması amacıyla kirmizi renkte izole edilecektir.

if you put the unripe grape into a red colour, its name might change but its taste will never change
yetmemiş üzüm olan koruğu kırmızı boyaya daldırsanız, adı değişir ama tadı değişmez

some of you in this middle section -- you have red/green paddles.
orta kısımda bazılarınızda, kırmızı/yeşil kartonlar var.

the liquid is usually either an intense red colour (for particles less than 100 nm) or blue/purple (for larger particles).
sıvının rengi genelde parlak kırmızı (100 nm'den küçük tanecikler için) veya pis sarı renklidir (daha büyük tanecikler için).