Vous avez cherché: i keep others at a distance (Anglais - Turc)

at a distance of:
uzaklık:

she wants to keep him at a distance.
onu belli bir mesafede tutmak istiyor.

so i had, you know, a hero at a distance.
artık uzakta bir karamanım vardı.

he sat at a distance from me.
o benden uzakta oturdu.

i keep a female cat.
dişi bir kedi besliyorum.

you should watch television at a distance.
televizyonu uzaktan izlemelisiniz.

i keep a diary every day.
ben her gün bir günlük tutuyorum.

the city park and metro is at a distance of 150 m
Şehir parkı ve metro 150 m

and was at a distance of two bow lengths or nearer.
(muhammed ile arasındaki mesafe) İki yay uzunluğu kadar, yahut daha az kaldı.

"co-operation had been at a distance," said ozel.
Özel, "İşbirliği mesafeliydi." dedi.

i keep sneezing.
hapşırmaya devam ediyorum.

can i keep this?
bunu devam ettirebilir miyim.

i keep thirteen cats.
ben on üç kedi besliyorum.

seen from a distance, she's a beauty.
uzaktan bakıldığında o güzel bir kadındır.

and was at a distance of two bows' length or (even) nearer,
(muhammed ile arasındaki mesafe) İki yay uzunluğu kadar, yahut daha az kaldı.

beauty is nature's way of acting at a distance, so to speak.
tabiri caizse güzellik, doğanın uzaktan müdahele etmesidir.

m25 is at a distance of about 2,000 light-years away from earth.
m25 dünya'dan yaklaşık olarak 2,000 ışık yılı uzaklıktadır.

and was at a distance of but two bow-lengths or (even) nearer;
(muhammed ile arasındaki mesafe) İki yay uzunluğu kadar, yahut daha az kaldı.

basically they were able to light a 60 watt light bulb at a distance of about two meters.
İlk olarak 60 watt'lık bir lambayı iki metre öteden yakmayı başardılar.

can i keep one of your pictures?
resimlerinden birini saklayabilir miyim?