Vous avez cherché: i think you are not interested in me (Anglais - Turc)

i think you'll be interested in this.
bence bu ilgini çekecek.

i think you like me.
bence benden hoşlanıyorsun.

i think you heard me.
bence beni duydun.

i think you are embarrassed to talk to me
sen benimle konuşmaya utandın bence

i think that you are correct.
sanırım haklısın.

i am not interested in material gain.
ben maddi kazançla ilgilenmiyorum.

i think you are indeed bewitched."
ben seni büyülenmiş sanıyorum" demişti.

he was interested in me.
bana meraklıydı.

i think you are a really nice person.
sanırım sen gerçekten hoş bir insansın.

and i think you matter.
ve sizin önemli olduğunuzu düşünüyorum.

i don't know if he is interested in me.
onun benimle ilgilenip ilgilenmediğini bilmiyorum.

i don't know if she's interested in me.
onun benimle ilgilenip ilgilenmediğini bilmiyorum.

he is not interested in art at all.
sanatla hiç ilgilenmez.

i'm not interested in going to any museums today.
bugün bir müzeye gitmekle ilgilenmiyorum.

i'm not interested in filming the violence and the weapons.
ben şiddeti ya da silahları çekmekle ilgilenmiyorum.

and if you think it's simply because we are not interested, you would be wrong.
ve eğer bunun nedeninin basit bir şekilde bizlerin ilgi duymadığı olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyor olabilirsiniz.

they are not interested in inviting people like me, who would tell them the truth," he said.
onlara gerçeği anlatacak benim gibi insanları davet etmekle ilgilenmiyorlar.

when pharaoh said to him: 'moses, i think you are bewitched.'
ben seni büyülenmiş sanıyorum" demişti.

"most people are not interested in politics; they are interested in daily life.
drago, “İnsanların çoğu siyasetle değil, gündelik yaşamla ilgileniyor.

so i'm not going to do that. i'm not interested in doing that.
bunu yapmayacağım, bunu yapmakla ilgilenmiyorum.