Vous avez cherché: if i can move all facebook friends to dudu (Anglais - Turc)

if i can help you i will.
sana yardım edebiliyorsam, ederim.

i am pleased to help you if i can.
yapabilirsem sana yardımcı olmaktan memnun olurum.

i can move around here. i can extend.
böyle hareket edebiliyor, uzayabiliyor.

i don't know if i can trust tom.
tom'a güvenip güvenemeyeceğimi bilmiyorum.

i avoid traveling by air, if i can help it.
elimden gelse hava yoluyla seyahat etmekten kaçınırım.

it remains to be seen if i can get there in time.
oraya zamanında gidip gidemeyeceğim yakında görülecek.

if i asked you to clap -- maybe i can do this.
eğer sizden alkışlamanızı istersem -- belki böyle yapabilirim.

i can move there, but how will they relocate the artifacts?
ben oraya taşınabilirim ama eserleri nasıl taşıyacaklar?

but maybe if i cut a hole in his head i can fix it."
ama belki kafasında bir delik açarsam düzeltebilirim.''

and if i can just get enough money to tell enough people, i'll sell enough."
ve bunu yeterince insana anlatabilecek kadar param olursa, yeterince satış da yapabilirim."

if i don't fail, then i can get my driving license this year.
başarısız olmazsam, bu yıl ehliyetimi alabilirim.

but just very quickly -- we'll just see if i can do this quick.
fakat hızlıca-- bakalım hızlıca yapabilecek miyim.

and i think, if i can just borrow this camera, i was going to show you my invention, which i came up with.
sanırım, kameranın iziniyle, size kendi tasarladığım buluşumu göstermek istiyorum.

and one of the things i can do is make it bigger if i want to emphasize it and make it more important.
ve bunlardan bir tanesi de onu daha büyetebiliyor olmam eğer onu vurgulamak istiyorsam ve daha önemli yapmak istersem.

because if i can get that right, i can make them wonderful, and i can make them repeatedly wonderful.
Çünkü bunu başarabilirsem, onları şahane yapabilirim, ve onları tekrar tekrar şahane yapabilirim.

but if i take that same data, upload it to decodeme, i can look at my risk for sample type ii diabetes.
ama aynı veriyi alır da decodeme uygulamasına yüklersem tip 2 diyabet hastalığına yakalanma riskimi de görebilirim.

and if i can get you to step into their shoes and walk an inch, one tiny inch, then imagine the kind of sociological analysis that you can do in all other aspects of your life.
ve eğer sizi kendinizden çıkıp bu adamların yerine koymanıza ikna edip bir adım, sadece bir adım yürütebilirsem, hayat boyu diğer tüm alanlarda yapabileceğiniz sosyolojik analizleri bir düşünsenize!

i mean, honestly, i'd be happy enough if i can actually get my two dimension correct in school.
cidden, okuldaki iki boyutlu doğrumu alabilseydim de yeterince mutlu olurdum.

and if i can get the camera -- okay, great -- you'll see, as i get sort of close...
ve eğer bulabilirsem, kamera falan da var, evet, çok güzel, bakın, yakınlaşmaya başlayınca ...

"i want to see if i can, you know -- i need to just see if i can sit in on some of your practices, see what drills you do and whatever."
bilirsin, sadece yapıp yapamayacağımı görmek istiyorum, senin antrenmanlarından bazılarına girip giremeyeceğimi görmek istiyorum. neler yaptırdığını görmek ve her neyin nesiyse.