Vous avez cherché: increased (Anglais - Turc)

increased
maliyeti

increased costs
arttırılmış maliyetler

trade has increased.
ticaret arttı.

my faith increased’’
İnancım arttı ''

lifespan has increased to 78.
ortalama yaşam süresi 78'e yükseldi.

it's the increased order.
sırası böyle. peki bu düzen

and increased therein the corruption.
böylece oralarda fesadı yaygınlaştırmış-arttırmışlardı.'

this has enormously increased support."
bu da desteği muazzam boyutta artırdı."

increased risks through polydrug use
Çoklu uyuöturucu kullanımının operasyonel bir tanımının geliötirilmesi: bir zamanlama sorunu mu?

imports of british goods increased.
İngiliz malları ithalatları arttı.

consumption increased by 10.3 per cent.
tüketimte yüzde 10, 3 oranında artış yaşandı.

and that directly increased student wellbeing.
ve bu direkt olarak çocuğun iyiliğini arttırıyordu.

from 2010, timberlake increased his acting work.
timberlake 2010'dan itibaren oyunculuk çalışmalarına hız verdi.

the exports increased by 30 billion dollars.
İhracatımız 30 milyar dolara yükselmiştir.

increased river flows higher forest growth
daha az kar, göl ve ırmaklarda daha az buz tabakası irmak debilerinde artış türlerin kuzeye doğru hareketi ormanlarda daha daha fazla hidroelektrik enerjisiyüksek büyüme

and remember when you were few and he increased you.
düşünün ki siz az idiniz de o sizi çoğalttı.

business: bulgaria expects increased tourism revenues
İş dünyası: bulgaristan turizm gelirlerinin artmasını bekliyor

high-level signs of increased cooperationalready exist.
Şu anda, işbirliğinin arttığına dair belirtilergörülmektedir.

as participation increased, competitions are held throughout croatia.
katılım fazlalaştıkça, rekabet tüm hırvatistan'a yayıldı.

medical malpractice comes under increased scrutiny in greece
yunanistan'da tıbbi hatalar bundan böyle daha sıkı incelenecek