Vous avez cherché: it was intimidating at first (Anglais - Turc)

it was very hard at first.
Önceleri çok zordu.

it was love at first sight.
o ilk görüşte aşktı.

he was shy at first.
o, ilk bakışta utangaç.

tom was very nervous at first.
tom ilk başta çok sinirliydi.

i didn't know who tom was at first.
Önce tom'un kim olduğunu bilmiyordum.

i hated tom at first.
tom'dan ilk önce nefret ettim.

at first, it is difficult.
Önce, zordur.

at first i didn't know.
İlk başta bilmiyordum.

at first i was against it.
İlk önce bu fikre karşıydım.

i must have been 19 and a half then, and it was love at first sight.
ben o zamanlar 19.5 olmalıyım, ilk görüşte aşktı.

he didn't like her at first.
o ilk defa ondan hoşlanmadı.

at first, everything seemed difficult.
başta her şey zor görünüyordu.

i didn't believe him at first.
başta ona inanmadım.

it was 1.48.
ve 1.48'di.

cursor stops at first/last field
İmleç İlk/son alanda dursun

i couldn't recognize her at first.
İlk başta onu tanıyamadım.

at first, i thought he was your brother.
başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım.

at first, they were all convinced he was innocent.
İlk başta,onların hepsi onun masum olduğuna ikna oldular.

at first we thought that perhaps this was artifact.
Önce bunun yapay olabileceğini düşündük.

george: at first, i thought it was a strange idea.
tzvika: başta, tuhaf bir fikir diye düşündüm.