Vous avez cherché: loyal (Anglais - Turc)

tom is loyal.
tom vefalı.

no loyal friend.
"ne de candan-yakın bir dost."

dogs are loyal animals.
köpekler sadık hayvanlardır.

i'm being loyal.
sadık oluyorum.

he is loyal to his boss.
o, patronuna sadıktır.

these hoes ain't loyal
bu fahişeler sadık değil

mary is loyal to her country.
mary ülkesine sadıktır.

he remains loyal to his principles.
o, prensiplerine sadık kalıyor.

tom is a loyal citizen of his country.
tom ülkesine sadık bir vatandaştır.

except for your loyal servants among them.”
"ancak içlerinden ihlas ile seçilmiş has kulların müstesna" dedi.

mr. johnson's workers are loyal to him.
bay johnson'ın işçileri ona sadıktır.

british music lovers are traditionally loyal to exit.
İngiliz müzikseverler geleneksel olan exit'e sadıklar.

it's our faith, and we will be loyal to it.
bu bizim inancımızdır ve ona sadık kalacağız."

* jenna lind as kore – crassus' loyal body slave.
* kore rolüyle jenna lind : crassus'a sadık bir köle.

he said the high court was independent and fully loyal to the law.
haxhinasto, yüksek mahkeme'nin bağımsız ve yasaya tamamen sadık olduğunu söyledi.

serbia's second largest city honours a brave and loyal friend.
sırbistan'ın ikinci büyük kenti cesur ve sadık bir dostu onurlandırdı.

eugenius replaced these administrators with others loyal to himself, coming from the senatorial class.
eugenius, tüm bu mevkilerdeki yöneticileri, senatoryal sınıftan gelen ve kendisine sadık yöneticilerle değiştirdi.

* david pearse as svein, loyal henchman of earl haraldson (season 1).
(1. sezon)* david pearse - svein, earl haraldson'ın sağ kolu.

libyan rebels face sustained attacks by forces loyal to colonel muammar gaddafi. [reuters]
libyalı isyancılar, albay muammer kaddafi'ye sadık güçlerin sürekli saldırılarına hedef oluyor. [reuters]