Vous avez cherché: make sense (Anglais - Turc)

do they make sense?
anlamlılar mı?

does this make any sense?
bu mantıklı mıdır?

it didn't make sense.
o mantıklı olmadı.

does that make sense to you?
bu sana mantıklı geliyor mu?

it didn't make any sense.
bir anlamı yoktu.

what she said did not make sense.
onun söylediği mantıklı değildi.

it doesn't make any sense.
Çok anlamsız.

and somehow it will all make sense.
bir şekilde bunların hepsi size birşeyler çağrıştıracak.

it doesn't make sense to me.
bana göre bir anlamı yok.

that's what doesn't make sense.
mantıklı olmayan bu.

and that makes sense.
aslında doğru.

his explanation doesn't make sense at all.
onun açıklaması hiç mantıklı değil.

what tom says makes sense.
tom'un söylediği anlamlıdır.

so it doesn't really make sense at all.
buna bir anlam veremiyoruz.

can you make sense of what the writer is saying?
yazarın söylediklerine anlam verebiliyor musun?

it just makes economic sense.
ekonomik hassasiyet de yaratacak.

he purposely did not want these countries to make sense.
stalin bu ülkelerin bir anlam ifade etmemesini özellikle istedi:

it's a moment that you can't make sense of.
anlam veremediğiniz bir an.

math makes sense of the world.
matematik dünyayı anlamlı kılar.

learning has to be productive in order for it to make sense.
Öğrenmenin bir anlamı olması için sonucunda bir üretkenlik olmak zorunda.