Vous avez cherché: marrying (Anglais - Turc)

marrying
evlilik

she decided on marrying tom.
o, tom'la evlenmeye karar verdi.

she's not the marrying type.
o, evlenecek tip değil.

i talked her into marrying him.
onu onunla evlenmeye ikna ettim.

would you consider marrying me?
benimle evlenmeyi düşünür müsünüz?

mary used to dream about marrying tom.
mary, tom'la evlenmeyi hayal ederdi.

he argued his daughter out of marrying tom.
o, tom'la evlendiği için kızıyla tartıştı.

tom was unable to talk mary out of marrying john.
tom john'un evliliğinden dolayı mary ile konuşamadı.

so she even ended up marrying a commander from the spla.
hatta sudan halk Özgürlüğü ordusu'ndan bir komandoyla yaptığı... …yaptığı evliliği bile bitirdi.

claudius had married twice before marrying valeria messalina.
claudius, messalina ile evlenmeden önce iki evlilik yapmıştı.

marrying a greek woman, the artist settled in istanbul.
yunanli bir kadınla evlenen sanatçı, İstanbul'a yerleşti.

his relationship with elsa lindenberg was good and he considered marrying her.
elsa lidenberg ile olan ilişkisi iyi gidiyor ve onunla evlenmeyi düşünüyordu.

the quineys had three children, all of whom died without marrying.
quineylerin üç çocuğu vardı, bunların hepsi evlenmeden öldü.

and the wives of your genetic sons, and marrying two sisters simultaneously.
ancak zevcelerinizle zifafa girmedinizse kızlarını almanızda bir beis yok.

there is no sin upon you in marrying them when you have given them their dowries.
kendilerine mehirlerini vererek bu kadınlarla evlenmenizde bir sakınca yoktur. kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın.

on all sides, there are very few cases of inter-marrying with the roma.
tüm taraflarda, romanlarla ırklar arası evlilik yapanların sayısı son derece az.

and the wives of your genetic sons, and marrying two sisters simultaneously. except what is past.
ancak daha önce geçen geçmiştir. Çünkü allah gafur ve rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).

and in exchange of what you enjoy by marrying them pay their bridal-due as an obligation.
ama belirledikten sonra, aranızda anlaşarak miktarını arttırıp eksiltmenizde size bir vebal yoktur.

()jehoram formed an alliance with the kingdom of israel by marrying athaliah, the daughter of ahab.
jehoram'ın İsrail kralı ahab'ın kızı athaliah'la evlenmesiyle bu iki krallık tekrar ittifak kurdu.

after the conflict, many stayed in bih, established families by marrying local women and opened private businesses.
İhtilaftan sonra çok sayıda savaşçı bh'de kaldılar ve yerel kadınlarla evlenerek aile ve iş kurdular.