Vous avez cherché: no, you don't (Anglais - Turc)

no, you don't.
bilmiyorsun.

but no you don't.
hiç de görünmüyorsun.

no, you don't have to.
hayır, zorunda değilsin.

no, you can't.
hayır kaçamazsın.

no you baby
yok seni bebek

no, you haven't. why not?
hayır, görmediniz. neden?

no! you select.
hayır! seçersiniz.

no, you would hate it.
allah'tan korkup-sakının.

no, you yourselves were sinners'
bilakis siz suç işliyordunuz, derler.

"no, you take the prize.
"hayır, ödülü sen kazandın.

no, you are an ignorant nation'
doğrusu siz cehalete saplanmış bir topluluksunuz."

but no. you love this transient life,
gerçek şu ki: siz bu peşin dünya hayatına çok düşkünsünüz.

i said, "no," you can imagine.
"hayır" dedim, tahmin edebileceğiniz gibi!

no, you marvel, while they scoff.
ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.

no, you were guilty [yourselves].’
bilakis siz suç işliyordunuz, derler.

boy: no, you play mom and i play dad.
Çocuk: hayır, sen anneyi oyna ben de babayı.

no, you [yourselves] were a rebellious lot.
aksine siz azmış bir topluluktunuz."

no: you are only mortals, of his creation."
o, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap eder.

"you get her." "no, no, you take her."
"sen al,onu." "hayır, hayır, sen al."

boris nikolayevich says, "no, you cannot do it."
boris nikolayevich ise "hayır, yapamazsınız" der