Vous avez cherché: not really (Anglais - Turc)

not really.
gerçekten öyle değil.

it was not really you.
aslında sen değildin.

i'm not really sure.
gerçekten emin değilim.

i'm not really hungry.
gerçekten aç değilim.

that's not really what i mean.
anlatmaya çalıştığım o değil.

not really a h.a.r.m.
* robotic poodlebir robot fino köpeğidir.

for they are not (really) believers.
aslında onlar mümin değildirler.

these are not diamonds, not really.
bunlar elmas değil, gerçekten.

it's not really all that much data.
o kadar fazla bir bilgi yok yani.

the serif is not really in place.
Şerif gerçekten yerinde değil.

i'm not really familiar with computers.
bilgisayarlara gerçekten aşina değilim.

he did not really want to fight at all.
gerçekten hiç dövüşmek istemiyordu.

not really sure why they show up, but they do.
neden ortaya çıktıklarını bilmiyorum, ama çıkıyorlar.

but it's not really good as a handout.
ama yine de dağıttığınız bir dosya kadar iyi değildir.

i do not really understand why you are so late.
neden bu kadar geç kaldığını gerçekten anlamıyorum.

for they are not (really) people of faith.
aslında onlar mümin değildirler.

but did the regime learn anything? not really.
yönetimdekiler bir şey öğrendi mi? pek değil.

but it's not really what is probably most efficient.
ama o büyük olasılıkla çok verimli olan bir şey değil.

"skateboarding might seem easy, but it's not really.
misha, "kaykay kolay görünebilir ama aslında değildir.

and we thought, well, that's not really good enough.
bizde bunun yeterli bir süre olmadığını düşündük.