Vous avez cherché: orphaned (Anglais - Turc)

orphaned
Öksüz ve yetim

orphaned land
orphaned land

orphaned client
yalnız bırakılmış istemci

an orphaned relative
akraba bir öksüzü,

& stale and orphaned
& eski ve terkedilmiş

of an orphaned relative
akraba bir öksüzü,

adding orphaned tracks to ipod database
terkedilmiş dosyalar ipod veritabanına ekleniyor@ info

did he not find you orphaned and shelter you?
bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı?

did he not find you orphaned, and sheltered you?
bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı?

a graphical tool to find and remove orphaned libraries
yalnız kütüphaneleri bulan ve kaldıran grafiksel bir araç

the israeli band orphaned land forges turkish-israeli ties.
İsrailli grup orphaned land türkiye-İsrail ilişkilerini işliyor.

and as for the wall, it belonged to two orphaned boys in the town.
"duvar ise kentteki iki öksüze aitti.

the event aimed to raise funds in support of children orphaned by aids.
gösteriden elde edilen gelir aids yüzünden yetim kalan çocuklara harcanacak.

orphaned land forms cultural ties between turkey and israel, regardless of the bilateral political situation.
orphaned land, ikili siyasi durumdan bağımsız olarak türkiye ile İsrail arasında kültürel bağlar kuruyor.

in 1881 the diskin orphanage was founded in jerusalem with the arrival of jewish children orphaned by a russian pogrom.
bu yetimhanenin kurulmasının sebebi, rus pogrom ’undan kurtulan yahudi çocukların kudüs’e gelmesiydi.

the country's state institutions are currently home to about 40,000 orphaned and abandoned children.
Ülkedeki devlet kurumlarında, şu anda 40 bin kadar yetim ve terk edilmiş çocuk barınıyor.

and as for the wall, it belonged to two orphaned boys in the town. beneath it was a treasure that belonged to them.
"duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define vardı; babaları salih biriydi.

and it's children like this, many of whom have been orphaned because of their family being affected by the aids virus.
ailelerinin aids virüsünden etkilendiğinden dolayı yetim kalanlar, işte böyle çocuklar.

and while my half brother and sister thought they'd been abandoned, orphaned, my father was making false papers.
Üvey kız ve erken kardeşlerim terkedildiklerini öksüz kaldıklarını düşünürken, babam sahte evrakları hazırlıyordu.

later, luigi falls in love with an orphaned nyu student, daisy, who is digging under the brooklyn bridge for dinosaur bones.
luigi dinozor kemikleri için brooklyn köprüsü altında kazı yapan yetim bir new york Üniversitesi öğrencisi daisy'e aşık olur.