Vous avez cherché: out of nothing, it is nothing (Anglais - Turc)

it is nothing to me.
onunla bir ilgim yok.

it is nothing but a joke.
o şakadan başka bir şey değil.

it is nothing but an invention.
bu bir uydurmadan başka şey değildir."

or, were they created out of nothing?
yoksa kendileri, hiçbir şey olmadan (raslantı sonucu olarak) mı yaratıldılar?

it is nothing but a reminder unto all beings,
"bu kuran, ancak dünyalar için bir öğüttür."

it is nothing but the word of a mortal'
"bu sadece bir insan sözüdür."

if we don't get it, again it is nothing.
almazsak, yine bir şey olmayacak.

it is nothing but the speech of a human.’
"bu sadece bir insan sözüdür."

it is nothing but good counsel for everyone in the world,
bu, olsa olsa bütün âlemlere bir öğüttür, bir uyarıdır. İstikamet sahibi olmak isteyenler onu dinlerler.

it is nothing but the earlier people's lore."
bu, olsa olsa geçmişlerin uydurma masallarından başkası değildir."

the value of nothing: out of nothing comes something.
hiçliğin değeri: hiçlikten birşey çıkar.

jesus answered, if i honour myself, my honour is nothing: it is my father that honoureth me; of whom ye say, that he is your god:
İsa şu karşılığı verdi: ‹‹eğer ben kendimi yüceltirsem, yüceliğim hiçtir. beni yücelten, ‹tanrımız› diye çağırdığınız babamdır.