Vous avez cherché: overwhelming (Anglais - Turc)

overwhelming
karşı konulmaz

overwhelming support
güçlü destek

it was overwhelming.
eziciydi.

it seems overwhelming.
bölge dışına çıkmak istiyorsanız…

the aggregate numbers are overwhelming.
toplam rakamlar ezici düzeyde.

this evidence is overwhelming at this point.
bu noktada bulgular ambale edici.

have you heard about the overwhelming event?
(her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) kıyametin haberi sana geldi mi?

popular support for alliance membership is overwhelming.
İttifak üyeliğine muazzam bir halk desteği var.

as for thamood, they were annihilated by the overwhelming.
-bunlardan semûd o korkunç zelzele ile yok edildi. Âd ise azgın bir kasırga ile imha edildi.

the overwhelming majority of this country is for peace.
bu ülkede yaşayan insanların ezici bir çoğunluğu barış yanlısıdır.

but when there comes the greatest overwhelming calamity -
ancak o, 'herşeyi batırıp gömen büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman.

soviet plans in this sector met with overwhelming success.
bu bölgede sovyet planları ezici bir başarı sağlamıştır.

has the story reached thee of the overwhelming (event)?
(her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) kıyametin haberi sana geldi mi?

this elephant, against overwhelming odds, simply gives up hope.
bu fil ezici üstünlüğe karşı... ... ancak umut vadediyor.

has there reached you the report of the overwhelming [event]?
(her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) kıyametin haberi sana geldi mi?

he believes the biggest problem is the courses' overwhelming breadth.
joviç, en büyük sorunun derslerin aşırı geniş olması olduğunu söyledi.

therefore, when there comes the great, overwhelming (event),-
ancak o, 'herşeyi batırıp gömen büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman.