Vous avez cherché: perceive (Anglais - Turc)

perceive
paykamak

can you not perceive?
görmez misiniz?

aye! they perceive not.
hayır, farkında olmuyorlar.

nay, but they perceive not.
hayır, (bu verdiğimiz dünya ni'metleri, onlar için bir imtihandır, fakat onlar) farkında değiller.

rather, they do not perceive.
hayır, farkında olmuyorlar.

most bees don't perceive red.
Çoğu arı kırmızıyı algılamaz.

i perceive myself as my own god.
kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.

and within yourselves. can you not perceive?
kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?

clearly, we perceive her to be in error'
biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz." dedi.

he could not perceive any difference between the twins.
İkizler arasında hiçbir fark göremedi.

we shall punish them gradually from directions they perceive not.
biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz.

and god perceives what you do.
allah tüm yaptıklarınızı görendir.