Vous avez cherché: picnic (Anglais - Turc)

a picnic.
piknik yapmak.

company picnic
Şirket pikniği

picnic basket d
robot sümüklübö

she went on a picnic.
o, pikniğe gitti.

i called off the picnic.
pikniği iptal ettim.

let's go to the picnic.
pikniğe gidelim.

our picnic was ruined by insects.
pikniğimiz böcekler tarafından berbat edildi.

how about going on a picnic?
bir pikniğe gitmeye ne dersin?

let's fix the date for the picnic.
piknik için tarih belirleyelim.

i am going on a picnic tomorrow.
yarın pikniğe gidiyorum.

it's ideal weather for a picnic.
bu piknik için ideal hava.

do you want to go on a picnic with me?
benimle birlikte pikniğe gitmek istiyor musunuz?

bad weather forced us to call off the picnic.
kötü hava pikniği iptal etmemiz için bizi zorladı.

a warm, sunny day is ideal for a picnic.
ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.

i took a day off yesterday and went on a picnic.
dün bir günlük izin aldım ve pikniğe gittim.

except for the weather, it was a great picnic.
hava dışında, harika bir piknikti.

if it is fine tomorrow, we'll go on a picnic.
yarın hava iyi olursa, pikniğe gideriz.

i couldn't go on a picnic because of the rain.
ben yağmur nedeniyle pikniğe gidemedim

if it rains tomorrow, i won't go on a picnic.
yarın yağmur yağarsa,pikniğe gitmeyeceğim.

i can still remember the time when we went on a picnic together.
birlikte pikniğe gittiğimiz zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.