Vous avez cherché: preferential (Anglais - Turc)

preferential
tercihli

preferential regime
tercihli rejim

preferential trade regime
tercihli ticaret rejimi

lack of preferential trade measures with eu hits kosovo exporters
ab ile tercihli ticaret tedbirlerinin olmaması kosovalı ihracatçıyı vurdu

she noted that the lack of preferential measures affected prices.
krasniki, tercihli tedbirlerin olmayışının fiyatları etkilediğini kaydetti.

serbian prime minister vojislav kostunica also hailed the preferential status.
tercihli statüsünü sırbistan başbakanı vojislav kostunica'da kıvançla karşıladı.

as an islamic state, saudi arabia gives preferential treatment for muslims.
suudi arabistan bir İslam devleti olarak müslümanlar için tercihli muamelede bulunmaktadır.

the european commission has restored the preferential regime for import of sugar made in serbia.
avrupa komisyonu sırbistan'da üretilen şekere uygulanan tercihli ithalatı yeniden uygulamaya koydu.

in 1770, borda formulated a ranked preferential voting system that is referred to as the borda count.
1770 yılında borda, borda sayımı olarak adlandırılan bir sıralı tercihli oy sistemini formüle etti.

but even implementing the preferential trade measures already established for all western balkan countries has proven to be a struggle.
fakat bütün batı balkan ülkeleri için zaten uygulamada olan tercihli ticaret tedbirlerinin uygulanması bile sorun oldu.

hasani also highlights kosovo's preferential status in the eu and cefta as another benefit for turkish businesses.
hasani, kosova'nın ab ve cefta'daki tercihli statüsünün türk şirketlerine ayrı bir avantaj sağladığını da vurguluyor.

aid can be given in the form of a state guarantee or holding, or evenprovision by the state of goods and services on preferential terms.
yardım, devletgarantisi ya da senet ve tahvil biçiminde ya da mal ve hizmetlerin devlettarafından istenen koşullarla sağlanması biçiminde verilebilir.

noting progress in customs reform, the ec has decided to restore preferential tariffs for sugar imports from serbia-montenegro.
gümrük reformunda kaydedilen ilerlemeye dikkat çeken ak, sırbistan-karadağ'dan ithal edilen şeker üzerindeki tercihli tarifeyi yeniden yürürlüğe koyma kararı aldı.

at the last meeting i had with the commissioner for trade, karel de gucht, i was promised that the preferential measures will come into force in december.
ticaretten sorumlu komisyon Üyesi karel de gucht ile yaptığım son görüşmede, bana tercihli tedbirlerin aralık ayında yürürlüğe gireceği söylendi.

russian gas company gazprom will supply bulgarian state enterprises at preferential prices in exchange for stakes in state companies slated for privatisation, according to an official proposal presented on 5 february.
5 Şubat günü bulgaristan'da yayımlanan resmî bir açıklamada, rus gaz şirketi gazprom'un bulgar kamu kurumlarına imtiyazlı fiyatlar ve özelleştirilecek şirketlerden hisse senedi verilmesi karşılığında satış yapacağı belirtildi.

several eu foreign ministers, including bernard kouchner of france and alexander stubb of finland noted that the fact that iceland faces economic pressure following its bankruptcy last year is no excuse for a preferential treatment.
aralarında fransız bernard kouchner ve filandiyalı alexander stubb'un da yer aldığı çok sayıda ab dışişleri bakanı, İzlanda'nın geçen yılki iflasından sonra ekonomik baskıyla karşı karşıya olmasının tercihli muamele için mazeret olmadığına işaret etti.

1. e official shall be impartial and independent. e official shall abstain from any arbitrary action adversely a ecting members of the public, as well as from any preferential treatment on any grounds whatsoever.
yetkili, karar alırken ilgili etkenleri dikkate alacak, herbir etkene hakkettiği önemi verecek, konuyla ilgisi bulunmayan ögeleri gözardı edecektir.

many observers viewed miller's visit as an attempt to renew russian pressure on bulgarian authorities to stop stalling in a bid to win additional benefits, such as preferential prices for russian gas deliveries to their country.
pek çok gözlemci miller'in ziyaretini rusya'nın bulgar makamlarına rusya'dan ülkeye yapılan doğal gaz teslimatlarına tercihli fiyatlar sunulması gibi ek avantajlar sağlamak amacıyla ayak diremeye son vermeleri yönünde yaptığı baskıyı tazeleme amaçlı bir girişim olarak gördü.

a flag carrier is a transportation company, such as an airline or shipping company, that, being locally registered in a given state, enjoys preferential rights or privileges accorded by the government for international operations.
bayrak taşıyıcı, havayolu veya gemicilik şirketi gibi, bir ülkede yerel olarak tescilli, uluslararası işletmeler için devlet tarafından verilen tercihli haklar veya imtiyazlar kullanabilen, bir ulaşım şirketi.

" jeremy stoppelman, the chief of yelp, said sites like his have to cooperate with google because it is the gateway to so many users and "google then gives its own product preferential treatment.
yelp şirketinin şefi jeremy stoppelman, onun gibi sitelerin google ile işbirliği yapmak zorunda olduğunu, çünkü pek çok kullanıcıların ağ geçidi rolünü yaptığını söyledi "google daha sonra, kendi ürününü tercihli verir".