Vous avez cherché: progression (Anglais - Turc)

track progression
parça İlerlemesi

poor r-wave progression
zayıf r-dalgası progresyonu

you want a nice logical progression.
güzel, manlıklı bir ilerleme istersiniz.

the second is the natural progression.
İkincisi doğal bir ilerleme içindeydi.

well, first of all, logical progression.
Şimdi, her şeyden önce, mantıklı ilerleme.

pdt inhibits the progression of the disease by 70%.
pdt %70 oranında hastalığın ilerlemesini durdurmaktadır.

from god, the lord of the steps (of progression),
(bu azap) yüce makamlar sahibi olan allah'tandır.

there is no progression of affairs in human experience.
İnsan deneyiminde şartların ilerlemesi diye bir şey yoktur.

it is unclear if they affect the progression of the disease.
it is unclear if they affect the progression of the disease.

and that's a very powerful thing. progression is powerful.
ve bu çok güçlü birşey. İlerleme güçtür.

it is unclear if they change the progression of the underlying disease.
it is unclear if they change the progression of the underlying disease.

these progression dynamics are powerful and can be used in the real world.
bu ilerleme dinamikleri güçlü ve gerçek dünyada kullanılabilirler.

a kepler triangle is a right triangle with edge lengths in geometric progression.
kepler üçgeni, kenarları geometrik dizi oluşturan bir dik üçgen.

treatment can only stop the progression of the disease and damage to the visual nerve.
tedaviyle ancak hastalığın ilerlemesi ve görme sinirine vereceği zarar durdurulabilir.

in macedonia, summer can feel like a continuous progression of cultural and folkloric events.
makedonya’da da yaz mevsimi boyunca kültürel ve folklorik etkinlikler sürüyor.

the progression of today's college student is to jettison every interest except one.
bugün bir üniversite öğrencisinin kaderi meslek olarak seçtiği alan dışında tüm diğer meraklarına veda etmektir.

and what we found was that 99 percent of the patients start to reverse the progression of their heart disease.
ve bulduğumuz, hastaların yüzde 99'unun kalp hastalıklarının ilerleyişini tersine çevirdikleriydi.

as a result, his work serves as an extended commentary on the historical progression of the iranian state and its people.
neticede, eserleri İran devleti ve halkının tarihsel gelişimi üzerinde uzun bir yorum olma amacına hizmet eder.

and i'm not making an indictment towards what's happening here, but it is a slow progression.
ve burada olanlara karsi bir suclama yapmiyorum, ama bu yavas bir ilerleme.

however, the application of corneal cross linking considered to have been effective in recent years can prevent the progression of the disease.
ancak son yıllarda etkinliği kabul gören bir tedavi olan; corneal cross linking uygulamasıyla hastalığın ilerlemesi durdurulabilmektedir.