Réalisées par des traducteurs professionnels, des entreprises, des pages web ou traductions disponibles gratuitement.
this target atom then itself becomes a projectile in the solid, and can cause successive collision events.
bu hedef atom katı içerisinde başlı başına bir projektil olur ve başarılı çarpışma olaylarına sebeptir.
we used to take up positions to listen in; but whoever listens now finds a projectile in wait for him.
"biz eskiden, onun, dinlemek için oturulan yerlerinde otururduk. ama şu anda kim dinlemeye kalksa kendisini gözetleyen bir alev/ışık bulur."
"===the study of projectiles===torricelli studied a lot about projectile and how they traveled through the air.
=== atışlar mekaniği===torricelli, atış hareketleri ve cisimlerin havada nasıl hareket ettiğine dair birçok çalışmalar yaptı.
police say the attack, involving a 60mm zolja projectile, occurred at about 4 am, shortly before worshippers were to gather for prayers.
polis 600 mm'lik zolja mermilerinin kullanıldıÄı saldırının sabah 4 sularında, insanların namaz kılmak için toplanmalarından kısa süre önce gerçekleÅtiÄini açıkladı.
some people will find very scary. i will tell you a couple of things that will probably make you want to projectile puke on me, but that's okay.
bazıları çok korkutucu bulabilir: size bir kaç şey anlatacağım belki anlatacaklarımdan sonra üstüme kusmak isteyebilirsiniz, ama sorun değil.
with a minute to go, he overcame croatian keeper pletikosa, who was unable to save his net from a top left-hand projectile kaka sent from outside the penalty area.
İlk yarının bitimine bir dakika varken kaka, sol ayağıyla ceza sahasının dışından attığı sert şutla hırvat kaleci pletikosa'yı avladı.
security was strong at parades all across the country, and bitter orange fruit trees in downtown athens -- a favorite projectile of protesters -- were picked clean ahead of the event.
Ülke genelindeki bütün geçit törenlerinde güvenlik sıkı tutuldu ve atina şehir merkezindeki turunç ağaçları -protestocuların sevdiği cephanelikler- etkinlik öncesinde toplanarak temizlendi.
traumatic brain injury (tbi) is defined as “an acquired injury in the brain caused by an external physical force”. in general, in medical definitions, it refers to tbi as “to the brain; damage caused by external mechanical forces, such as impact, explosion, or penetration of a projectile. it is seen that tbh is also called intracranial injury or head trauma in the literature.
travmatik beyin hasarı (tbh), “bir dış fiziksel gücün neden olduğu beyinde kazanılmış bir yaralanma” olarak tanımlanmaktadır. genel olarak, tıbbi tanımlarda ise tbh’yı, “beyne; darbe, patlama veya bir merminin girmesi gibi harici mekanik güçlerden kaynaklanan hasar” şeklinde yer almaktadır. tbh’nin literatürde kafa içi yaralanma veya kafa travması olarak da adlandırıldığı görülmektedir.
Dernière mise à jour : 2020-03-23
Fréquence d'utilisation : 1
Qualité :
Référence: