Vous avez cherché: proper;proper (Anglais - Turc)

proper name
Önce parley uygulamasını başlatın.

next, we need proper science, proper evidence.
sonraki şu, ihtiyacımız olan şey düzgün bilim, düzgün kanıt.

proper treatment,
doğru tedavi,

proper(string)
proper( dizgi)

1.5. proper use
1.5.amaca uygun kullanım

that is proper for you.
bu sizin için daha nezih, daha münasiptir.

features of proper disinfectants
uygun dezenfektanların Özellikleri

that is more proper for you.
bu sizin için daha nezih, daha münasiptir.

check proper bipol lead)
dÜzgÜn bİpolar uÇ kontrolÜ

preparation of a proper timetable
uygun bir zaman çizelgesi hazırlanması

hell is their proper punishment.
allah onları rahmetinden uzaklaştırdı.

for everything he has a proper measure;
doğrusu o’nun katında her şey bir ölçü iledir. [23,13-14; 39,6; 53,32]

he needs proper medical attention.
doğru düzgün bir tıbbi yardıma ihtiyacı var.

weigh your goods with proper balance
"dosdoğru olan terazi ile tartın."

"that policy has no proper alternative.
tadiç, "bu politikanın düzgün bir alternatifi yok.

presidency college lacked a proper laboratory.
başkanlık koleji düzgün bir laboratuvardan yoksundu.

by oath of those who establish proper ranks.
andolsun o saf bağlayıp duranlara.

nor could documents necessarily be in proper order.
bunun yanında belgelerin düzgün hazırlanmama olasılığı da var.

mediterranean tourism requires proper infrastructure and developed markets.
akdeniz turizmi için uygun altyapı ve gelişmiş pazarlar gerekiyor.

proper stoves may improve indoor air quality by 85%.
proper stoves may improve indoor air quality by 85%.