Vous avez cherché: proponent (Anglais - Turc)

==views==he was a strong proponent of qadr.
===görüşleri===kader'in güçlü bir taraftarı idi.

peres is a proponent of middle east economic integration.
peres, orta doğu ekonomik işbirliğinin bir destekçisidir.

jebali is considered a proponent of the reformist wing of his party.
jebali'nin partisi reformcu kanat savunucusu olarak kabul edilir.

galbraith went on to add that milosevic was a proponent of ethnic cleansing.
galbraith, miloşeviç'in etnik temizlik yanlısı olduğunu da söyledi.

and our "against" proponent up here made it very clear that we actually do.
ve bizim buradaki "karşı" destekçimiz aslında yeterli olduğunu iyice açıkladı.

in his later life, shockley was a professor at stanford and became a proponent of eugenics.
daha sonraki yıllarda, shockley stanford Üniversitesi'nde profesör olarak ders vermiştir.

based on his microscopic observations of fossils, hooke was an early proponent of biological evolution.
hooke’un, fosiller üzerinde ki mikroskobik gözlemlerine dayanarak, biyolojik gelişimin ilk savunucularından birisi olmuştu.

===foreign policy===von der leyen is a proponent of a more assertive foreign policy.
===uluslararası ilişkiler===ursula von der leyen daha etkili bir dış politikadan yanadır.

silajdzic is a proponent of abolishing republika srpska (rs) and unifying bih under a strong central administration.
silayciç sırp cumhuriyeti'nin (sc) lağvedilmesi ve bh'nin güçlü bir merkezi yönetim çatısı altında birleştirilmesinden yana.

it is a saddening thing that this has happened, but it does not scare us," said talat, who is a proponent of reunification.
bunun olması üzücü, ancak bizi korkutmuyor," şeklinde konuştu.

prime minister zoran djindjic, gunned down by assassins in 2003, was an energetic proponent of reforms. [getty images]
2003 yılında bir suikasta kurban giden başbakan zoran cinciç, faal bir reform yanlısıydı. [getty images]

there are no indications this strategy will change even after telecom italia, the main proponent of monopoly extension, sold its 29 per cent share back to the serbian state postal company at the end of last year.
bu şirketin ana ortaklarından telecom italia'nın elinde bulundurageldiği %29'luk şirket hissesini geçtiğimiz yıl içinde sırbistan posta Şirketi'ne geri satmasına karşın, şimdilik söz konusu stratejide herhangi bir değişiklik olacağına ilişkin bir işaret henüz görünürlerde yok.

in the 1970s, poulantzas was known, along with louis althusser, as a leading structural marxist and, while at first a leninist, eventually became a proponent of eurocommunism.
1970'lerde poulantzas, althusser ile beraber, ilk önceleri leninist olan, önde gelen bir yapısalcı marksist olarak biliniyordu, sonraları avrupa komünizminin savunucusu oldu.

andrew sarris (october 31, 1928 – june 20, 2012) was an american film critic, a leading proponent of the auteur theory of criticism.
andrew sarris (31 ekim 1928, brooklyn, new york city - 20 haziran 2012), abd'li film eleştirmeni ve auteur kuramının başta gelen destekçilerinden biridir.

writer ibrahim rugova, a proponent of "passive resistance," is elected president of the self-proclaimed republic of kosovo and a provincial assembly is set up.
"pasif direniş” savunucusu, yazar İbrahim rugova, kendi kendine bağımsızlığını ilan eden kosova cumhuriyetinin cumhurbaşkanı seçildi ve bir meclis kuruldu.

"in light of his policy change at the end of the 1990s -- from a proponent of union with serbia to a promoter of independent montenegro – and as his coalition partner and associate, i have respect for his decisive contribution to the renewal of the montenegrin state," rakcevic said.
rakceviç konuyla ilgili olarak, “1990’ların sonunda yaşadığı ve sırbistan ile olan devlet birliğinin destekçisi konumundayken, karadağ’ın bağımsızlığını desteklemeye başladığı siyasi değişimi göz önüne aldığımda, kendisinin koalisyon ortağı ve çalışma arkadaşı olarak, karadağ devletinin yenilenmesine yönelik azimli katkılarına saygı duyuyorum”, diyor.