Vous avez cherché: puff (Anglais - Turc)

puff paste
puf böreği hamuru

power puff girl
zidane showdown

puff and sip device
üfle-çek aygıtı

that's puff pastry day. why?
o gün puf böreği günüydü. neden?

and all of this from a puff of air emanating from our mouths.
ve bütün bunlar ağızlarımızdan çıkan bir parça hava dolayısıyla olabilir.

puff up and just look it in the eye and it may not want to fight you."
göğsünü kabart, yalnızca gözlerinin içine bak ve belki senle mücadele etmek istemez."

because the students made puff pastry and that's what the school ate every day.
Çünkü öğrenciler o gün puf böreği yaptılar ve okuldakiler hergün bunları yiyorlar.

for they, when they were told that there is no god except allah, would puff themselves up with pride,
kendilerine "la ilahe illa allah" denildiğinde büyükleniyorlardı.

you take a glow gene out of a coral or a jellyfish and you stick it in a zebrafish, and, puff, they glow.
bir mercan ya da bir denizanasından bir ışıltı geni alırsınız ve onu bir zebra balığına yerleştirirsiniz ve bam, balık ışıldamaya başlar.

in many species, any stimulus to the eyeball (such as a puff of air) will result in reflex nictitating membrane response.
bazı türlerde, göz küresine gelen herhangi bir dürtüde (mesela hava üflenmesi gibi) üçüncü göz kapağı refleks olarak kapanır.

and she was usually just sort of keeping an eye on, and if there was any puffs of smoke out there, she'd lean out and admonish us all not to blow our eyes out. that was her -- you know, that was kind of the worst thing that could happen to us.
annem bize göz kulak olur, eğer orada duman tüterken görürse pencereden çıkıp, gözünüzü çıkarmayın diye bizi azarlardı. yani bu başımıza gelebilecek en kötü şeydi.