Vous avez cherché: rash (Anglais - Turc)

nettle rash
kurdeşen

tom has a rash.
tom'un bir kaşıntısı var.

a rash appeared on his face.
onun yüzünde bir isilik ortaya çıktı.

nay, but he is a rash liar.
hayır o, yalancı ve şımarığın biridir" (dediler.)

a rash broke out on her neck.
onun boynunda isilik döktü.

the rash may become maculopapular or pustular.
döküntü, makülopapüler ya da pustular hale gelebilir.

there is a rash of suicide in china.
Çin'de intiharlarda artış var.

fear for the future leads to some rash decisions.
gelecek korkusu acele kararlara sebep olur.

however, it proved impossible to argue with the rash flaminius.
ancak aceleci flaminius ile tartışmak olanaksızdı.

hypotension (3), constipation (1), rash (1)
hipotansiyon (3), kabızlık (1), döküntü (1)

we must not destroy it with rash decisions," said ep president jerzy buzek.
bunu aceleyle alınan kararlarla yok etmemeliyiz." dedi.

the heart also of the rash shall understand knowledge, and the tongue of the stammerers shall be ready to speak plainly.
kekeme açık seçik, akıcı konuşacak.

(unto their warner it was said): to-morrow they will know who is the rash liar.
(salih'e dedik ki): yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

downplaying rumours of a concerted action by arsonists, croatian prime minister ivica racan said carelessness was the main culprit in the rash of fires that has erupted along the adriatic coast.
yangınların kundakçılar tarafından çıkarıldığı söylentilerini kulak arkası eden hırvat başbakanı ivica racan, adriyatik kıyısı boyunca çıkan yangınların en önemli nedeninin dikkatsizlik olduğunu söyledi.

they are as follows:* second ending: charles and sarah have a rash sexual encounter in which charles realises that sarah was a virgin.
Çift tekrar bir araya geldiklerinde birlikte olurlar ve charles çıkan tüm dedikoduların aksine sarah'ın bakire olduğunu fark eder.

he stated that he could not be diagnosed with the result of the biopsy taken in the external center due to the gradual growth and hardening of the rash that started 9 years ago, and that 32mg/day prednol treatment was started, and the dose was discontinued after 8 months after the dose reduction.
9 yıl önce burun sırtında başlayan kızarıklığın giderek büyümesi ve sertleşmesi nedeni ile dış merkezde alınan biyopsi sonucu ile tanı konulamadığını ve 32mg/gün prednol tedavisi başlandığını, doz düşümü yapılarak 8 ay sonra kesildiğini belirtti.