Vous avez cherché: remark (Anglais - Turc)

remark
yorum

& remark:
konuşma sanatıcontext in which vocabulary entry is used

his remark hit home.
onun sözü can evinden vurdu.

and i resemble that remark.
ve bu yoruma da benziyorum.

his remark was really out of line.
onun sözü gerçekten uygunsuzdu.

i interpreted his remark as a threat.
onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım.

it was not something you'd even remark upon.
farkettiğiniz bir şey bile değildir.

there was nothing worthy of remark at the fair.
fuarda dikkate değer bir şey yoktu.

she didn't mean to offend anyone with her remark.
o, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi.

the remark drew a strong reaction from skopje and belgrade.
bakanın bu sözleri Üsküp ve belgrad tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı.

by indicating the contract number on remark section of the receipt.
hesaplardan ilgili olana, makbuzun açıklama kısmında sözleşme numarası da belirtilmek suretiyle yatıracaktır.

his remark came amid continuing pressure from the opposition for early elections.
buckovski'nin sözleri, muhalefetin erken seçim için baskı yaptığı bir dönemde geldi.

however, some remarks have to be made about the nikon d5000.
tüm bunların yanı sıra nikon d5000 ile ilgili bazı noktalara da temas etmek gerekiyor.