Vous avez cherché: revered (Anglais - Turc)

they have not revered god properly.
allah'ı gereği gibi değerlendiremediler.

now, bluefin were revered by man for all of human history.
mavi yüzgeçli tunalar tüm insanlık tarihi boyunca insanlardan saygı görmüştür.

she was one of the most revered heroines of the soviet union.
sovyetler birliği'nin en saygın kahramanlarından biriydi.

they have not revered god properly. god is all-powerful and majestic.
onlar, allah'ın büyüklüğünü hakkıyla bilemediler; şüphe yok ki allah, kuvvet sahibidir, üstündür.

thus, yama, lord of death, was revered in tibet as a spiritual guardian and judge.
bu yüzden Ölüm efendisi yama ruhani koruyucu ve adaletin simgesi olarak saygı gördü.

it was, for a long time, revered as the most reliable of cars, and then they had the big recall incident.
bir süre önce en güvenilir araç markası olarak sayılıyordu, ve daha sonra en büyük geri çağırmayı gerçekleştirdiler.

he was not only revered as a towering figure in literature, he was a statesman who shaped the third republic and democracy in france.
o sadece saygı duyulan önemli bir edebi figür değil aynı zamanda fransa'da Üçüncü cumhuriyet'e ve demokrasiye yön veren bir devlet adamıydı.

her father was the late giorgos gennimata, who reformed the greek health system in the 1980s and is still revered as a symbol of the socialist party.
babası yorgos gennimata, 1980'lerde ülkedeki sağlık sisteminde reformlar gerçekleştirmiş bir isim; sosyalist parti'de adı hâlâ simge olarak anımsanan bir siyasetçi.

as turbulence continues throughout the middle east, neighbouring turkey, long revered as a model of the compatibility between islam and democracy, is undergoing a political crisis of its own.
ortadoğu'daki karışıklık devam ederken, uzun zamandır İslam ve demokrasi arasındaki uyuma örnek olarak gösterilen türkiye de siyasi bir kriz yaşıyor.

==significance==while being acknowledged as a holy site for turkish cypriot muslims, the mosque has also been described by secular contemporary sources as being revered by all muslims.
==Önemi==kıbrıs türk müslümanları tarafından kutsal bir yer olarak tanılan cami, bütün müslümanlar tarafından da, çağdaş laik kaynaklara göre, saygı değer olarak tanınmaktadır.

for greeks, october 28th is a revered day -- marking their resistance to tyranny and the anniversary of a 1940 response to italian dictator benito mussolini's demand that greece surrender without a fight during world war ii.
yunanlılar için 28 ekim, zorbalığa karşı direnişi simgeleyen ve 1940 yılında İtalyan diktatör benito mussolini'nin yunanistan'ın 2. dünya savaşı'nda savaşmadan teslim olması yönündeki talebine verilen yanıtın yıldönümü olarak saygıyla anılan bir gün.

gustave jéquier, for instance, thought the egyptians first revered primitive fetishes, then deities in animal form, and finally deities in human form, whereas henri frankfort argued that the gods must have been envisioned in human form from the beginning.
Örneğin, gustave jéquier antik mısırlıların ilk önce ilkel fetişlere sonra hayvan şeklinde tanrılara ve en sonunda da insan şeklinde tanrılara tapındığını düşünürken henri frankfort tanrıların başlangıçtan beri insan şeklinde tahayyül edildiğini öne sürmüştür.