Vous avez cherché: silent tears hold the loudest pain (Anglais - Turc)

your silent whispers, your silent tears
senin sessiz fısıltıların, senin sessiz gözyaşların

hold the door.
kapıyı tutun.

hold the candle.
mumu tut.

hold the baby gently.
bebeği nazikçe tut.

hold the line, please.
hatta kalın, lütfen.

i hold the same opinion.
aynı fikri destekliyorum.

these guys make the loudest car stereo in the world.
bu adamlar dünyanın en yüksek sesli araba stereosunu yapıyorlar.

hold the ball in both hands.
topu her iki elinde tut.

hold the hand like this, palm up.
avuç içiniz yukarıda tutun.

hold the book with all your strength."
kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik.

hold the onions: laiki sales fall
soğanları tutun: laiki'de satışlar düşüyor

the line is busy now. please hold the line.
hat şimdi meşgul. lütfen hatta kalın.

and we're the ones that hold the paintbrush.
ve fırçayı tutan biziz.

whoever has the most money gets the loudest voice, dominating the visual and mental environment.
parası olan en yüksek sesi alır, görsel ve zihisel çevreye hükmeder.

weightlifting, wrestling and taekwondo hold the most promise for gold.
halter, güreş ve tekvando altın umudunun en fazla olduğu dallar.

"o john! hold the book with all your strength."
"yahya, kitaba iyice sarıl."

hold the hand palm up. do this, don't move the wrist.
avuç içinizi yukarıda tutun. böyle yapın, bileğinizi oynatmayın.

he holds the rank of colonel.
o, albay rütbesine sahiptir.

that holds the long strand like this.
uzun zinciri bu şekilde tutuyor.

for now the megazoom holds the strongest trump.
en güçlü koz şimdilik megazum modellerin elinde.