Vous avez cherché: so yummy (Anglais - Turc)

so
pek

so ...
İşte...

yummy farts
annemi seviyorum

so true
so true

so here.
İşte burada.

so~urce
kay~nak

so, when?
kacta peki

boy: so?
Çocuk: yani?

so you know
Çok fazlalar nasıl yaşadığını tahmin bile edemiyorum

never so.
(hiç heveslenmesin, hiç kimsenin öteki insanlar üzerinde böbürlenmeye hakkı olamaz).

so taste!
"hadi, tadıverin!

so sorry."
Çok özür dilerim."

so -- -- so cool!
Öylesine – – öylesine muhteşem!

i think so.
bence öyle

would you like to taste this yummy cake?
bu lezzetli keki tatmak ister misin?

you're so sweet
türkce bilmiyonmu canim

eat the yummy veggies in the garden (game for small kids)
bahçedeki lezzetli sebzeleri ye (küçük çocuklar için oyun)

and also, as a child, i was the fattest kid in class, so i used to love cheetos. oh, i love cheetos, yummy.
ve yine çocukken, sınıftaki en şişman çocuktum, cheetos severdim. oh, cheetosa bayılırım, nefis.

alex kapranos and paul thomson met at a party and began a close friendship and played together in yummy fur, and subsequently teamed up to write songs.
alex kapranos ve paul thomson birlikte yummy fur'da çalmıştır ve daha sonra şarkı yazmak için takım olmuştur.

but it's probably hiding, because if you are out sequestering resources from your environment, that makes you yummy, and other things might want to eat you, or consume you.
fakat muhtemelen saklanıyor, çünkü eğer kendi doğanızdaki kaynaklara el koyuyorsanız, bu sizi yenilesi yapar ve diğer şeyler sizi yemek ya da tüketmek isteyebilir.