Vous avez cherché: soda (Anglais - Turc)

soda
soda

caustic soda
sodyum hidroksit

i'd like a soda.
ben bir soda istiyorum.

baking soda and vinegar.
karbonat ve sirke.

arabic'natrun 'for'soda'
arapça' da 'natrun' ('soda')

i'd like a bottle of soda.
ben bir şişe soda istiyorum.

tom tossed the soda can into the trash.
tom soda tenekesini çöpe attı.

a fifth of kids under two drinks soda.
2 yaşın altındaki çocukların beşte biri kola içer.

and it can actually crush an empty soda can.
ve gerçekten boş bir teneke kutuyu ezebilir.

it's all just soda. that's just one choice."
hepsi de gazlı içecek.bu sadece bir seçim.''

the final layer is sprinkled with soda water and melted butter only and is cut into as many pieces as needed.
en son kata sadece soda ve eritilmiş tereyağı serpin ve gerektiği kadar sayıda parçaya kesin.

restaurant patrons were drinking soda with fish instead of wine and drinking juice or mineral water meat and sausage instead of beer.
restoran müşterileri balıkla şarap yerine gazoz içerken, et ve sosisle de bira yerine meyve suyu veya soda içiyorlardı.

compare this to the die-hard devotion of many americans, not just to a particular flavor of soda, but to a particular brand.
bunu bazı amerikalıların ölümüne sadakati ile karşılaştırın, sadece belli bir tat veya içecek değil, ama belli bir marka.

cover bottom with two sheets of filo pastry, sprinkle with soda water, then with melted butter and then with the egg-and-crumbled-cheese mixture.
tepsinin dibini iki adet yufkayla kaplayın, üzerine soda, ardından eritilmiş tereyağı, ardından da çırpılmış yumurta ve beyaz peynir karışımını serpin.